Sabahın erken saatlerinde;
Gözlerimi,
Seni görmenin heyecanı,
Olmayışının hüznü ile açıyorum.
Oysa aştım sanıyordum;
Artık yoksun diye ağlamıyor,
Sızlamıyordum…
Değişen bir şey yokmuş aslında,
Anladım…
Her sabah kahvaltımda;
Haşlanmış bir yumurta,
Birkaç zeytin tanesi,
Ekmek,helva,çay…
Her lokmada çiğnediğim sensin;
Yuttuğum ise yokluğun!
Tadın;
Hala damağımda…
Her gün yürüdüğüm yollarda,
Metrelerce düşlüyorum seni!
Bir yerden bir yere yaklaşırken,
Senden uzaklaşıyorum.
Kaldırımlarda sen,
Parke taşlarında sen…
Her öğle arası lokantada;
Köşe başı büfelerinde,
Sensiz yiyorum karışık tostumu.
Defterimde ismin,
Cüzdanımda resmin var,
Sen yoksun!
Belki aç,
Belki toksun şu an bilmiyorum;
Ama yine de son birkaç lokmayı yemiyorum,
Bekliyorum…
Her akşam okul çıkışında,
Gözlerim seni arıyor.
Ne saçlarımı
Sanki inatla dağıtan rüzgar,
Ne de göz
bebeklerimde biriken yaşlar var…
Yürümek istemiyorum,
Belki otobüstesindir diye
Kalabalığın arasında bir çift ela göz arıyorum…
Hiçbiri seninki gibi olmuyor!
Bir tekel bayiine gidip
Bir şişe şarap alıyorum.
Bırakıp gidişinin yıl dönümünde olmayışına kadeh kaldırıp,
Yokluğunla sevişeceğim bu
gece!
Belki
özlemin,
Hasretin gelir de;
Yalnız uyumam bu
gece…