4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1126
Okunma
Bir daneydim parmaklar arasında gezinen
Boynumu okşayan sıcacık ellerin
Ateşi düşerdi içime
Nasırlı ellerin çilekeşliği yüreğimi yakar
Avuçlarının ortasında savrulurdum topraklara
Düşerken yüzüne bakardım ya insanın
Rüzgardan mı efkardan mı bilinmez
Gözlerinde akan yaşlar esen yelin hızına karışır
Savrulur düşerdi kara toprağın bağrına
Ben ise bir daneydim
Çaresiz, çaresiz toprakla buluşurdum
Bir sevgilinin koynuna girer gibi girer
Isınır gevşer derin uykuya dalardım
Gökyüzünde kara bulutlar üstüme çöker
Toprağa olan kara sevdama ağlardı
Derin uykudan uyanır filizlenir köklerimi salardım
Toprağın göğsüne, göğsüne
Bizimkisi öylesine kara sevdaydı ki ayrılmak ne mümkün
Fırtınalar eserdi üzerimize, karlar yağardı donardım
Dondukça toprağın koynuna dalardım
Güneş doğardı sevdamın üzerine, buz çözülür su olurdu
Köklenirdim boy verir boylar atardım
Şahlanır güne bakardım sararır başak olurdum
Umut olurdum insanların eline
Ekmek olur katık olur gelirdim sofralara
Bak ey sevgili gözlerimin içine, içine bak
Uzaklardasın biliyorum ama ağlayan bulutlara bak
Göreceksin beni oralarda
Benim hikayem buğday danesinin hikayesi gibi
Susuz toprakların kıraç memleketlerin
Çorak çocuğuyum bozkır ovalarının fırtınasıyım
Ötüken yaylalarında büyüdüm kum fırtınalarında olgunlaştım
Ayaklarım nasırlaştı karaçalı dikenlerinin arasında
Sevdalara at sürdüm kımızlar aşkına
Dağların doruklarında gezindim
Eşkıyaların sevdası işledi yüreğime
Kara sevdaların bağrında yetiştim dikenler bastım
Tuzlu yaralarıma
Esen hafif bir lodosla kuruyan yaprak misali
Dökülmedim yerin yüzüne
Avuç ortalarında ufalanıp dağılmadım
Sevdamın adına ayakta durdum
Çorak topraklara tuz serdim yeşerttim göğsümün üzerinde
Gökyüzüne ışık serdim yıldız oldu her biri sevdamın üzerine
Nurettin Aksoylu
5.0
100% (4)