Sus git sefil çiğdem beyinli
Azdırma içimdeki deliyi
Bana sorma benim de bilmediğimi



Bilmez misin uyuyan bahçenin rengi yoktur
Bırakmıyorsa kokusunu düşmüştür penceredeki çiçekler
Artık güneşe mi kanat vurursun
Roma’da tutuşan çatıların altına mı atarsın kendini
Ben kendi acımdan akıyorum içime
Görmüyor musun


Gece kasvet rüzgârları estiriyor evde
Karanlık. Çıt yok uyuyanların çevresinde


Var bir ardıcın gölgesine
Unut cenneti cehennemi o kadının gözlerinde.



Ey şaki git kuyunun başına kes ipini diyorsun
Bir kere bakar mı bana saçları uçuşurken
Üşüdüğümü bilir mi?
Isınır mıyım koynunda
Gözleri yağmur gibi
Beynimin odalarına akıyor
Hangisinde durulacağım



Onu görmesem ölemem
Onu görmeden yaşayamam
Öyleyse ne ölüyüm, ne de bir hayatım var
Ey âşk tansığı , ah garip talih.
Ne yaşamak yaşam, ne ölüm ölmek



Aşk mı bela mı sefillik benimkisi içime akar
Güneşe koşsaydım yıkardım karanlığın duvarlarını
Dönmezdi belini bana, serçeleri öperdim gökkuşağında
Of var git şaki dağlardaki kuşlara sor beni
Nasıl durulayım
Mezarlardan uğultular vurur gömleğime
Kıyamet günü bu işte
O kadının kollarında derin uykuya dalarım her gece
Dönerim kendi yatağımda
Bir ses ver bana duydun mu
Dağ kaçkını şaki



Hayat kısa, kuşlar uçuyor diyor Cemal Süreya
Duydum ey meczup aşkı sorma bana
Bilseydim vurmazdım kendimi dağlara
Derman olurdum kendi yarama
Anlatırdım sonucu sana
Alıp uçardım aşkı kanatlarımla
İnerdim ovaya sarılırdım atın yelesine
Koşardım sevgiliye



Tanrı yok, oğullarım yok, şiirlerim yok



Eşkiyayım ben ruhum kendime talan
Neyiz biz bu minicik evrende
Akan şey durulmaz ki içinde
Olurların olmazlarınla zamana koşan yelkeniz
An durur ve akmaz hiçbir şey artık
Bakarsın aşka yanarsın
O ağlar mı zamanın gömüldüğü yerde


Ardında bıraktığı rüyalara ağıt yakan ama inatla uyanan biriyim ben

Bırak beni halimle.



Aşk yargılar mı insanı ey şaki
Yağmurdan geçerken gözlerindeki damlalar düşer mi yüzüme
Dokunur mu dudaklarımız birbirine
Sen nasıl sürersin beni
Aşk yalan mı neden acı çekeriz içimizde .




Git Nerval’e sor onu; uzaktan sevmek, sevmekten korkmaktır belki de
Belki de talanız kendimize
Bu rüzgâr, bu yağmur , bu gecenin gözleri
Bu gökyüzü ,bahçedeki salıncaklar
ormanın uğultusu ve dağların şarkısı
Talan.






Meczup -ufuk ataman
Şaki -lacivertiğnedenlik









V.hugo
Gesualdo
Nur saka
Işık ergüden