1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2489
Okunma
I-
Bir varmış bir de yokmuş, söyleyen bilen çokmuş
Dünyanın her bir yanı, bereketmiş bollukmuş
Kim bilir belki Çin’de, kimse bilmezken Çin’ce
Varmış güzel bir ülke, sanki Cennet içinde
Yeri desen bilinmez, bu dünyadan aralı
Başında da çok iyi, birde varmış kralı
Kralın;
Çok iyi bir hatunu, üçte yavrusu varmış
Krallıktaki her fert, mutlu ve bahtiyarmış
Amma;
Bir dert varmışki bu güzel krallığın üstünde
Bulunmazmış çaresi çarelerin içinde.
Saray bahçesindeki, bir elma ağacından
Yılda bir kez olurmuş. tek bir elma Kızıldan
Ama Kızıl elmayı, Kral hiç alamazmış
Ne eylerse eylesin, hiç bir yol bulamazmış
Nedenmi?
Kızıl elmanın olup, tam yetişeceği gece
Nerden gelir bilinmez, çok çirkin ve irice
Bir dev gelip çıkarmış, her kes ondan korkarmış
Yaklaşarak ağaca, şiddetlice kükrermiş
Kızıl elmayı alıp, sonra çekip gidermiş
Yıllar yılı hep böyle, uzunca sürüp gitmiş.
Elma olmuş, dev gelmiş, Kızıl, elmayı almış
Kızıl elma her sene yalnız devin olurmuş.
Kral dertlimi dertli, “Ne olacak” diyormuş
Bu sinir işkencesi, onu bitiriyormuş.
Ve;
Bir gün demiş : “Çağırın, oğullarımı huzura
Düşünsünler bulsunlar, bir care bu duruma
Deve yedirmesinler, artık Kızıl elmayı
Dağıtsınlar yurttaki, bu kasvetli havayı.”
Oğulları çıkmışlar, Kralın huzuruna,
Demişler bir care bulmalı bu duruma.
Kral: demiş “ Canlarım, bizi ancak can anlar
Yaşlanıyorum artık hızla geçiyor yıllar
Bilirsiniz her sene, elmayı dev alıyor,
Bize ancak elmadan, bir kuru dal kalıyor
Artık kızıl elmayı, deve yedirmeyelim
Komşu devletcikleri, bize güldürmeyelim
Ne ederseniz edin, alın kızıl elmayı
Bitirin bu uğursuz, ve bitmeyen rüyayı.”
Çocukları düşünmüş, babamız çok haklıdır
Bizlerin vazifesi, elmayı kurtarmaktır.
Büyük oğul demişki, “Bu yıl bendedir görev,
Elmayı devden almak, zor olmamalı gerek.
Varın siz rahat edin, ben beklerim bu gece.
Dev gelince işini, bitiririm gizlice.
Kılıcımın darbesi, devi yere serecek.
Kızıl elmayı alan, babamız sevinecek.”
Tamam oldu, demişler, evlerine gitmişler.
Sabahin olmasını, dört gözle beklemişler
Büyük oğul bahçede, kendine bir yer yapmış
Yaptığı yer pek sıcak, hemde gayet rahatmış
Neden sonra karanlık, iyice baskın olmuş
Titreyen gözlerine, tatlı bir uyku dolmuş
Dev gelmiş gürültüyle, ağaçları yararak
Sanırsın gök gürlüyor, bu nasıl bir haykırmak,
Hele ki bir de devin, kükremesi yokmuymuş
Büyük oğul korkudan,yerinden çıkamamış
Korku ve yorgunluktan, derin uykuya dalmış.
Kızıl elma bu yılda, devin elinde kalmış.
Ertesi gün başından geçenleri anlatmış.
Büyük oğul utanmış, sıkılmış ve ağlamış.
Aradan bir yıl geçmiş, hasat mevsimi gelmiş
Bu kez ortancıl oğul , sıra bendedir demiş.
Varın siz rahat edin, ben beklerim bu gece.
Dev gelince işini, bitiririm gizlice.
Kılıcımın darbesi, devi yere serecek.
Kızıl elmayı alan, babamız sevinecek.”
Tamam oldu, demişler, evlerine gitmişler.
Sabahin olmasını, dört gözle beklemişler
Ortancılda kendine bahçede bir yer yapmış
Yaptığı yer pek sıcak hemde gayet rahatmış
Neden sonra karanlık iyice baskın olmuş
Titreyen gözlerine tatlı bir uyku dolmuş
Dev gelmiş gürültüyle, ağaçları yararak
Sanırsın gök gürlüyor, bu nasıl bir haykırmak,
Hele ki bir de devin, kükremesi yokmuymuş
Ortancılda korkudan,yerinden çıkamamış
Korku ve yorgunluktan, derin uykuya dalmış.
Kızıl elma bu yılda, devin elinde kalmış.
Ertesi gün başından geçenleri anlatmış.
Ortancılda utanmış, Sıkılmış ve ağlamış.
Aradan bir yıl geçmiş hasat mevsimi gelmiş
Küçük oğul bu yılda sıra bendedir demiş.
Varın siz rahat edin, Ben beklerim bu gece.
Dev gelince işini, Bitiririm gizlice.
Kılıcımın darbesi, devi yere serecek.
Kızıl elmayı alan, babamız sevinecek.”
Tamam oldu, demişler, evlerine gitmişler.
Sabahin olmasını, dört gözle beklemişler
Küçük oğul bahçede beklemeye başlamış
Önce gitmiş mutfaktan bir azıcık tuz almış
Neden sonra karanlık iyice baskın olmuş
Titreyen gözlerine tatlı bir uyku dolmuş.
“Elmayı almalıyım devden artık bu gece”
“Ya uyursam” diyerek tutmuş onu düşünce
Çıkarmış kamasını parmağını kanatmış
Kanayan parmağına bembeyaz tuzu basmış
Gitmiş uyku gözünden” Ya Rab’bim şükür” demiş
Büyük bir metanetle kötü devi beklemiş.
Dev gelmiş gürültüyle, Ağaçları yararak
Sanırsın gök gürlüyor, Bu nasıl bir haykırmak,
Hele ki bir de devin, kükremesi yokmuymuş
Küçük oğul dipdiri ne ürkmüş nede korkmuş
Elmayı alacakken çıkmış devin önüne
“Elmayı bırak” demiş “çabuk dön git evine,
Bu kutsal kızıl elma artık bizde kalmalı
Elma hasreti çeken babam mutlu olmalı”
Ağzından salya akan dev dönmüş arkasını
Şiddetlice kükremiş basmış kahkahasını.
Demiş “senmi alacan benden kızıl elmayı
Senin gibi bir yiğit göremedim vallahi
Nice kahraman yiğit pençem altında öldü
Nice kabadayılar topraklara gömüldü
Şimdi sıra sendedir herhal çıktın karşıma
Uyarıyorum seni gel bu işe karışma”
Küçük oğul inançlı “Bu kez sen öleceksin
Yada elmayı verip buradan gideceksin
Benim bir sözüm vardır, çok sevdiğim babama
Canını seviyorsan ver o elmayı bana.”
Çekmiş keskin kılıcı deve doğru savurmuş
Kılıcının darbesi devi böğründen vurmuş
Acı içinde kalan dev, hızla koşarak kaçmış
Elmayı alamamış ve dalında bırakmış
Küçük oğlan uzamış almış Kızıl Elmayı
Yorulmuş yere yatmış görmüş güzel rüyayı.
Ertesi gün başından geçenleri anlatmış.
Elmayı alan kral sevincinden ağlamış.
Demiş ki küçük oğul “ sevgili kardeşlerim
Birleşerek gitmeli şimdi ardından devin
Şu an yaralı ama elbet iyi olacak,
Kızıl elmayı gelip yine bizden alacak.”