2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1625
Okunma
Aşkın ateşine düştüm düşeli
Yakar da kül eder közlerin beni
Sevdanın narında piştim pişeli
Korkarım del eder gözlerin beni
İki elim inmez oldu yakamdan
Rakiplerim oyun oynar arkamdan
Ömür hicran oldu kederden gamdan
Yabanda el eder sözlerin beni
Yalandan dolandan öğüt aldıkça
Saçıma başıma karlar yağdıkça
Yarene yoldaşa hasret kaldıkça
Kötüye kul eder hazların beni
Coşkun sular gibi aksam durulmam
Bin cefa da etsen küsmem darılmam
Dünyanın yükünü çeksem yorulmam
Dönülmez yol eder izlerin beni
Gönlümüze acı soğan ekildi
Gözümüze siyah perde dikildi
Aramıza beton duvar çekildi
Kurumuş dal eder kozların beni
Her halin bal olsa arıda kalır
Renkler uçar gider sarıda kalır
Söylenecek sözler yarıda kalır
Bir ahraz dil eder pozların beni
Gönlümde ziyasın gözümde ışık
Her cevri cefaya dayanmaz aşık
Ne sümbül ne süsen ne de sarmaşık
Dikenli gül eder yazların beni
Ömür böyle geçmez bir çare düşün
Gahi gerçek gahi hayalde düşün
Ozanca dünyama değmez gülüşün
Encamı dul eder nazların beni
Ozanca/İzmir
5.0
100% (1)