Geldi çattı kaybın gerçekleşen kehaneti
Uzak durur kadife gelişli dar gökyüzü





Düğümlerinden kan damlayan dün bugünden bihaber
Bıçak ağzı sevişmelerde kaskatı durur zifafın telaşı
Kırıntısıyla geçinilen ağır sofra dünden kalktı bugüne düşen yokluk
Kaçan gelinden arta kalan siyah bir duvak tövbekâr geri dönüşler
Ne oldum delisi deli yağmur toprağa siniyor ıslak ıslak
Havada dua kokusu omuzlarda ağır ve inceden bir tabut
Kan damlayan düğümlerin sofrasında üç zülüm,
Hasret, aşk ve ölüm





Kestane rengi toprağım etrafı mavi gören
Bir damlayım okyanusa düşemeyen
Firarım kendimden olmasa girdabında aşkın gark
Ve boğulmak değil, tek kalmak da var lakin
Havada pişmanlık kokusu dillerde kesif bir ah
Kan damlayan düğümlerin sofrasında üç zulüm
Hasret, aşk ve ölüm









Ufuk ataman
22 Eylül 210