17
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
2000
Okunma
Bu yangının verdiği susuşlar acıtıyor Marlen
Teneşir soğukluğuna tapıyor sırtım
Tutuyorlar kolumdan güpegündüz ölüyorum
Dudaklarımda kanlı ıslık olarak yaşatıyorum seni
Gökyüzü manasız biçimde aydınlıkta
Oksijen tüpü takıyorum geceye bombalar düşerken
Ellerimde doğmamış çocukların kırık pedalı
Ecnebi ülkedeyim sanki bir avuç toprak arıyorum
Gömebilmek için
Gözkapağımdan ağır tanklar geçiyor
Körfezin iki ucunda biriktiriyorum ölü denizi
Yırtık ceketin koynundayım sokak lambasının altında
Belki gölgen geçer buradan
Elinde kitap
Bozuk gramofondan içime sızıyor kiremitlerin türküsü
Mezar taşlarının üstündeki yangınları alfabeler bile çözemiyor
Bayır aşağıya koşuyor yüzüm, sonbaharın kalbine
Annem yüz çizgilerinde yaşatıyor anıları
Alışamıyor yokluğuma
Karadeniz iklimine baş kaldırıp kurutuyor yağmurları
Beni arıyor enkazda
Kaç bin kez yağmur oluyor
Ölüyorum
Pabuçlarımda demirden iğneler
Şiir yazmak da yasak siperlerde
Yazanları asıyorlar bin yıllık kavak ağacına
Sanıyorlar ki yaşamak güçtür yangın yerinde
Oysa
Özgürlük için türkü söyleyip yaşamaya sevdalıyım
Yaşadıkça, kaçamadıkça
Kollarımdaki kelepçe kaşarlaşıyor
Her gece aynı rüyayı görüyorum
Nazım okuyorum kulağına
Yüzümde balıkçıların ağları
Sigaram rüzgârda yanmıyor
Ve ölüm bir dize ki sarmalıyor dudaklarımı
Bazen gözlerin oluyor, bazen deprem, bazen Hiroşima
Ağlayarak düşerken köprüden yalın ayaklı lili Marlen
Kayra Doa / lacivertiğnedenlik
5.0
100% (20)