41
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
2226
Okunma

solup giden günlerin elinde
tükenen hayallerim /rehine
kurak toprakların yuttuğu
bir damla su gibi çaresizliğim
yalnızım anne
çılgın bir rüzgârın elinde uçuşan saçlarım
uzaklardan seyrediyorum , mutluluğun tablosunu
bedenimi taşımayan güçsüz bacaklarımın yükü
cılız omuzlarımda / sürünüyorum
artık ne o beyaz badanalı evimiz
ne de yemyeşil bahçemiz var
her sabah sallandığım dut ağacı
ya buz gibi sularını içtiğim çeşmemiz
eteklerime dolanan sarı tekirim
hepsi çoktan mavi uçurtmamla uçup gitmiş
eh ! bir kaç anı işte
eski günlerden geriye kalan
en kıymetli mücevherlerim
usumun derinlerine sakladım onları
kimse çalamaz anne!
sen gideli dünya çok değişti
güneş eskisi gibi parlamıyor
o yüzden günebakanlar şaşkın
saksılarda plastik çiçekler
hiç sulanmıyor
ayın gülen yüzü yok, hep kederli
yıldızlar ışık saçmıyor, karanlık
çocuklar doğmadan ölüyor
özgürlük mü ?
o kelime anlamını çoktan yitirdi
şimdilerde gönüllü esaret moda
dostluk mu ?
ahde vefa mı ?
onlar çoktan demode
kimsesizim annem
sıcaklığını nasıl özledim bir bilsen!
şen kahkahaların hala kulaklarımda
dışarıda bardaktan boşanırcasına, yağmur
kirpik uçlarımda sen
ağlamayacağım işte...
ayşe uçar
07 /10 /2010