17
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2041
Okunma

nerden bilebilirdim
elâ bir pürmüzün alevinde yanacaktı içimin mavileri
ezanlar şahit dedi kubbe dudakları ‘kara böceğin’
öyle bir ruhiyyede teslimiyetim vardı ki
zamansız o zelzelenin fay kırıklarında yollara kıvılcım düştü
sesim soluğum
gurbet sıla arasında
med cezirin esaretindeydim sanki
hayatı tek darbede aşk kesti
şiddeti tarifsiz tuhaf bir deprem sonrasında
göçük altı kalmış bir kayıp kaldım yürek taşrasında
başka diyarların tatlı korkusunda heyecan
dilimde o begonvil pembesi yanağın tadında
varlığım göğe yükseliyordu açık seçik
böyle bir hengâmenin altında
başımda kırılan sabah güneşi sırnaşırken
kirpiğimde bağlanmış ağır değirmen taşı
billahi
görmedim böyle bişey hayatımda
tüm siyahları başka bir şehbal yıkadı peronda
arkamda geçmişim önümde geleceğim
varlığım kaçınılmaz kıskaçta
minyon bir mum’un ışığında eridim
seyir defterimin
daha ilk sayfasında
Faruk Civelek
5.0
100% (13)