2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
943
Okunma

Sokağın en işlek civarını
Paçaları ıslak bir çocuk mesken tutmuş.
Dualardan,gülücükler takıştırıveriyor yüzüne.
Elleri
Bayat ekmek kokuyor...
Soğuk
Dudaklarının pembeliğini yarıyor adeta.
Gözlerine bulutlar oturuvermiş
Geceleri yağdırıyor yağmurunu.
Gündüzleriyse
Gözbebeklerini dilendiriyor
Tekrarlanan,diz çökmüş kelimelerle.
Ne gökyüzü kadar mavi bir önlüğe umut bağlıyor
Ne de derse geç kalabileceği tenefüslere.
Onun umutları kokmuştur!
Ağzı düğümlenmiş poşetlerde...
Anne kucağı oluvermiş banklar
Sığışır en sıcak köşesine.
Bozulmamışlığın rengini aramakla meşgul
Bulduğu üç beş yemek,
Avuç içinde.
Sökülmüş kazağından ihanet akıyor çıplaklığına
Deşiyor,dikişi patlamış etini.
Ayağındaki yırtık pabuçları küfrediyor patlaklarından
Eskiye dair olamamanın üzüntüsünde.
Derisi kalkmış yüreğinden
Kara sinekler dağılıveriyor bedenine.
Ne beyaz kalabiliyor hayalleri
Ne de huzur elinden tutuyor!
Küçük bir çocuk gibi...
Nurhan Ulukan
5.0
100% (1)