1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1929
Okunma

Acı bir çığlıkla uyandım kızıl bulutlar altında
Birden boğuldu gözyaşlarıyla hanem
Kuru bir kalabalık toplandı odamda
Ve yatağımın başında neden ağlıyor annem?
Ben ayaktayım
Başka biri yatıyor yatağımda
Gözleri kapalı
Elleri bembeyaz
Öyle çok benziyor ki saçları bana
Yüzünü görmek nasip olmadı daha
Tutum annemi ağlamak niye?
Çektim omuzlarından yüzünü güreyim diye
Ellerim savruldu boşlukta, değmedi bile
Bedenim kendini bıraktı geriye
Öyle bir düştüm ki ensemin üzerine
Basıp geçtiler beni görmemişçesine
Kalktı yattığı yerden bir anda annem
Öyle bir kalktı ki korktum birden
O an yıkıldı üstüme aniden boşluk
Kafamdaki o derin sarhoşluk
Çıldırttı beni bedenimdeki yokluk
Uzanmış yatıyor bomboş beden
Yakışır mı şimdi o beyaz tene kefen
Öyle anlaşılmaz geliyor ki bana
Gözlerimin önündeki bana benzeyen.
Ama biliyorum o ben değilim
İşte anne ben yaşıyorum, yoksa ölmeli miyim?
Ağlama “oğlum” öldü diye
Ağlama sakın yaşıyorum anne…
Yıkayıp sardılar beni gözlerimin önünde
Yatırdılar uçsuz bucaksız derinliğe
Çaresiz bakıyorum bembeyaz kefene…
Ağlamak geçiyor içimden ağlayamıyorum
Bağırıyorum ama duyuramıyorum…
Yavaş yavaş tattım toprağın tadın
Anladım ki yalnız ölüyor insan
Yok, olunca hemen unutuyorlar adını
Elveda sana hakikatten yoksun boşluk
Elveda sana o tos pembe sarhoşluk
Sevgilim anam ve bacım sizlere de elveda
Elveda ağlamaya yüz tutmuş günahlı dünya…
arkadaşımın anısına
ASİ VE MAİ