3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1453
Okunma

Nerede,
Küçük bir kulübenin verandasında
Kırık kalpli bir insan duysam,
İrkilir kalbim;
Tutar düşüncemin perçeminden
Ve Sen olurum kardeşim, Sen...
Doru atların koştuğu bozkır zamanları
Geçti...
Hiçbir zaman;
Ne dünya ne güneş
Ne samanyolu durdu yerinde
Tavaf devam ediyor
Her zaman:
Menzili,
Döndüğü merkezi belli
Her şeyin Sebebi,
Yoktan var eden bir Allah
Etrafında dolanır tüm kainat.
Bak kendine,
Geçen her an,
Bir çentik atmış ruhuna,
Derinden izler var ya.
Olsun; bunlar yaşanmışlık izleri
Kazandığın, kaybettiğin her savaş
Sana bir derin anlam,
Geniş bir bakış bırakmış.
Ama, bunca yorgunluk
Değer mi dersin kazandığına;
Bildin mi kendini;
Buldun mu son nedeni.
Her kayboluşun bir sonu olmalı
Girdiğin kara hüzün tüneli son bulmalı
Hazan gelmeden gönlün
Çağlamalı coşmalı...
Hey, hoyrat zamane çığırtkanları
Eskiyen, her şeyi çöpe atmaya kalkan
Yeni olan her şeye şüphe ile bakan
Uyan artık uyan;
Hakikat olan ne eskidir
Ne yeni,
Bak hakikat güneşi
Doğarken her gün
Yıkar yüzünü bin gerçekle
Temizle yeniden düşünceni.
Sen ey hazan yaprağına
Tutunan gönül
Bak etrafına,
Sanma ki bu sonbahardır;
Bir gecedir son bulan
Ölüm eşiğini geçince doğacak asıl gün
O zaman gelmeden
Haydi,
Ne olur, uyan.
(Eylül 2010 İstanbul)
5.0
100% (3)