sağmal bizon diyarında sabah kahvaltısı
vuvuzela siyahında Mandela kımızı
Pigme’lere kıyak en büyük yalanlar onlara
Yasak Şehir’de kahve molası
değiş üzerini şimdi
bulunmaz hint kumaşım bırakma sakın ellerimi
çünkü kobralarla en kralından dans vakti
Taç Mahalin yanına hediye olsun saat kulesi
sen yine yelkovan ol işte ben de ebedi mahalli...





sıyrılıyorum hüznün solundan
geçiyorum gözlerinin turnusolundan
sıcak sıcağı keser ya
umudun hemen yanında beş çayı
şimdi
gamzelerden Endülüs’e bir atım volta
unutmadan
kutup ayılarına biraz buz çokça soğuk hava
bir tek değil
Aztek de değil
artık hiç tapmıyorum sana Che Guevera
son şiirinin tam ortasına bir gül
bu da sana Neruda...




Galata’dan bir selam Âlâim_i semaya
geçmişin tüm yaralarına botoks
siyahlar Halkalı çöplüğüne defin
arzulara ozon deliğinden geniş bir yama

ve
deli yanıma senden bile kocaman bir ödül
ama ille de Ağlama Duvarında
kendimi görürken bir çift gülen mavi camda
o kırmızı napolyona bir buçuk vantuzlu yafta...



işte bu...
işte buuuuu...
nidalarıyla...



işte bu kadar sevebiliyorum seni!



şimdilik...





ToprağınSesi




.