Dilim ikrar eder, kalbim tasdikler, Kelime-i tevhid ,çekiyor diller, Gönül gözü açık, duâda eller, Muhammed kokuyor, açılan güller.
Rab’de derya sevgi, kullarda zerre, Peygamber kokuyor, Mekke ve merve, İmanlı kalplerde, yüksek mertebe, İnanç yoksa boşa, okunur hutbe.
Kudretten sürmeli ,kutsi gözleri, Boş konuşmaz asla, özlü sözleri, Nübüvvet mühürlü, nurlu yüzleri, Esma-i hüsnadan, akar sözleri...
"Allah’ın" nebisi,kulun Resuli, Rahmandan verilmiş, mertebe kutsi , Ulül’azimsin sen, doğuştan ulvi, Kainat kıskanmış,piri pak kalbi!,
07/08/’10 Emine Erdem
Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
merhaba arkadaşım güzel yüreklim ne güzel sözler mevalm efendimizin yattığı yeri görmek nasıp eder inşl bitanem şeahatine nail eylesin cennette komşu eylesin canım arrkadaşım yüreğinden öperek gidiyorum sevgi ile kal
Bir Nûr Yaratıldı, Kâinata Rahîm Olanın Rahmetini Muştulayan. Selâm Olsun O Müjdeciye!
Ve gözlerin düşer gecelerime! Gözlerin düşer, gecelerde üşüyen yüreğime. Gözlerin, kâinattaki her bir zerreye düşer tek tek, hakikâti gösteren bir nûr olarak. Rahmân ve Rahîm olanın mâhlukata bir büyük ikrâmıdır siyah gözlerin. Ki onlardır zulmeti nûra çeviren, nazar kıldığı yerde güller bitiren... Ve bir bakışıyla âlemi âşka doyuran!
Hamdolsun bizi bir çift siyah gözde âşka düşürene! Hamdolsun, seni kendine “sevgili” eyleyene! Seni en güzel şekilde terbiyene edene hamdolsun. Hamdolsun sana hikmeti verene, sana kitabı indirene, seni âlemlere uyarıcı olarak gönderene... Seni bize peygamber; bizi sana ümmet edene hamdolsun! Ve hamd yalnız O’na olsun!
Ey Nebî; sana, zaman denilen mâhluku sıyırarak aradan, mahcubiyetle, hasretle ve elbette muhabbetle sesleniyorum, haddim olmayarak. Seni anlayabilme nimetinden beridir, görmeden sana inanıp bağlanmanın hadsiz hesapsız şerefini ve saâdetini tadıyorum, şükür ile... Benim gibi belki kâinat da senin gelişine hiçbir zaman şâhit olamadı. Âlemlerin nefes alışı belki senin hilkâtinle başladı. Senden aldı sanki melekler zârafeti; senden aldı ahlâk, letâfeti... Ve olacaksa bu arzın hüsranı, seni unutup yitirmekten... Rabbinin nûrundan bir ziyâ idin sanki. Hiçbir şey bilmezken seni, belki sen Rabbinin “Ol” emrindeydin! Âdemin tevbesindeydin, İbrahim’in duasında... Nuh’un gemisindeydin, İsa’nın müjdesinde...
Ey Nebî, sen teşrif edince yeryüzüne, zaman belki yaratılışından beri en güzel, en mutlu ânını yaşadı. Çünkü Âlemlerin Rabbinin “Habibim” dediği o mukaddes nûrunun gölgesi düşüvermişti arza. Şerefine bu olayın, yer gök bayram etti. Nice küfür sarayı yıkıldı, nice küfür ateşi söndü zuhûrunun hürmetine, zuhûrunun haşmetiyle...
En çok Rabbin sevmişti seni. Sen de en çok O’nu... Sonra melekler sevdi seni, kanat gerdiler sana, başının üzerinde rahmet bulutu oldular kimi zaman... Ve sonra insanlar!.. Ne güzel dostların vardı senin ey Nebî! Seni canından çok, her şeyden çok seven... Sen güneşsen onlar ışığını senden alan yıldız oldular karanlık gecelerimize. Sen son peygamberdin, sen Allah’ın Habibiydin! Daha ötesi nedir ki? kaynak: Baktabul Msn messenger ifadeleri, Avatar, gif, smiley, Resimli Siirler, izle, indir, Komik Resimler, programlar, Resimleri, Haberler http://www.baktabulum.com/peygamber-efendimiz-s-a-v/25568-huznumu-hasretine-adadim-ey-nebi.html Ve gelince vakit, bırakıp nûrundan bir parça bize, sen Refîk-i Âla ile vuslâta erdin. Bize ise hep hüzünler düştü ey Nebî! Bir boşluktu sanki senden ayrı kalmanın sonu!
Halbuki ne “zaman” açabilirdi seninle aramızı, ne de sonu toprak bir beden yakınlaştırabilirdi seninle bizi; farkedemedik...
Bilemedik! Senin o siyah gözlerinin nûru bir miskinin, bir fakirin gözlerinde saklıymış meğer; göremedik...
Bilemedik! Senin ellerinin sıcaklığını hissedebilmek için bir yetimin başını okşayabilmek yetermiş; düşünemedik...
Ve yine bilemedik ey Nebî; seni sevindirmek, senin gönlünde yer edinebilmek, karanlıklar içerisinde kalan bir kalpte sevginin ateşini yakabilmekmiş; beceremedik...
Yolda kalmışlığımızın, şaşıp durmuşluğumuzun kusuruna bakma ey Nebî!
Hani sen kral gibi değil de kul gibi yaşayan bir peygamber olmayı tercih etmiştin. Sıkıntı, ezâ, hüzün... sanki senin en yakın yol arkadaşlarındı. Bir gün tok olursan bir gün aç olurdun. Ve hani yatışsın diye açlığın, bir değil de iki tane taş bağlamıştın ya mübârek karnına! Biz de sanki gönlümüze sayısız taşlar bağlamışız ey Nebî, seni unutmamıza sebep olan... Sanki, sana muhtâç ruhumuzun üzerine demirden ve betondan yaptığımız gökdelenlerle koca bir şehir inşâ etmişiz de seni anmak istersek, seni bulmak istersek o şehrin sokaklarında kaybolup değil seni, kendimizi dâhi unutalım, bulamayalım diye!
Ey Nebî, nefesini ver bize!
Nefes ver sensiz kalmaktan, seni hatırlayamamaktan kurumuş gövdelerimize!
Nefes ver ki dile gelelim ve dem vuralım firâkından... Nefes ver ki bize yeşersin gövdemiz, gülzar olsun bedenimiz...
Nefes ver bize; bitsin artık bu asırlardır süren ümmetinin kara kışı; nefes verdiğin baharları teneffüs edelim senin kokundur diye, kokusu sensin diye... kaynak: Baktabul Msn messenger ifadeleri, Avatar, gif, smiley, Resimli Siirler, izle, indir, Komik Resimler, programlar, Resimleri, Haberler http://www.baktabulum.com/showthread.php?t=25568
Ey Nebî! İçimdeki hüznümü hasretine adadım...
Ne zaman sensizliği tüm hücrelerimle hissedebilsem takatim kalmıyor.
Nefesim kesiliyor da, kanım donuyor. Ey Nebî, yolda kalmışlığımızı yüzümüze vurma n’olur!
Pürkusur hâlimizle gelip de aklayamazsak kendimizi mizanda, bizi önce sen sitemli gözlerinle utancın nârına atma, n’olur!
Ey Nebî! Seni yaratılmış tüm zerreler miktârınca sâlat ve selâmla anıyoruz; utanarak...
Ey Nebî! Şefaâtini umarak...
Allah’ım! Peygamberimiz Muhammed’e, âline ve ashâbına selâm olsun...
Allah’ım! Sen peygamberimize vesîleyi ve fazîleti ihsân et.
Ve onu vaad ettiğin Makâm-ı Mahmûd’a eriştir. Âmin!
kalemine yüreğine saglık anne kokulum. dilerim alemlere rahmet olan efendimiz hepimizden şefaatçi olur.selam ve dua ile
Meleğim hoş geldin.Bilge yüreklim, Özü güzelim, sözü güzelim, Seni doğuran anaya hayran, Yaradana kurban olayım. O güzel yüreğinden öpüyorum. Sevgilerimi iletiyorum... ALLAHa emanet ediyorum....
Meleğim hoş geldin.Bilge yüreklim, Özü güzelim, sözü güzelim, Seni doğuran anaya hayran, Yaradana kurban olayım. O güzel yüreğinden öpüyorum. Sevgilerimi iletiyorum... ALLAHa emanet ediyorum....
Dilim ikrar eder kalbim tasdikler Kelime-i tevhid çekiyor diller Gönül gözü açık, duâda eller Muhammed kokuyor açılan güller.
Rab’de derya sevgi kullarda zerre Peygamber kokuyor Mekke ve merve İmanlı kalplerde yüksek mertebe İnanç yoksa boşa okunur hutbe.
Kudretten sürmeli kutsi gözleri Boş konuşmaz asla, özlü sözleri Nübüvvet mühürlü, nurlu yüzleri Esma-i hüsnadan akar sözleri... RABBİMİZE YAKIN HİSSETTİĞİMİZ BU GÜNLERDE ÇOK DUYGULU VE GÜZELDİ HUŞU İLE OKUDUM. KUTLARIM SEVGİLİ DOST KALEM SELAM VE SEVGİLERİMLE
Yiğit ,Kardeşim.Güzel bakan güzel görürmüş hah işte siz onlardan birisiniz. özünüz güzel sözünüz güzel. ALLAH cümlemizi Resulullahın Şefaatine nail eylesin. Selamlar saygılar...
Yiğit ,Kardeşim.Güzel bakan güzel görürmüş hah işte siz onlardan birisiniz. özünüz güzel sözünüz güzel. ALLAH cümlemizi Resulullahın Şefaatine nail eylesin. Selamlar saygılar...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.