4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1190
Okunma
tütsü
ne yalın bir öksüzlüktü aramızdaki uçurumlar
bir ladesin ucunda kırılmayı bekleyen iki kalp
birbirine kurşuni hisllerle bağlı iki gölge
zarları ölümüne sallayan kumarbazın bakışlarında yasaklı bir isyan
yarı gögeli biraz flu bir aynanın kırıklarında kanar yüreğim sana
izbe çig leri izler ellerimin korkaklığı
toğrağa mertlik eder ayaklarım ürkek
ve saklı çiğdemlerde demlenir ahuazarlarım
yerin yedi kalt altında
sin olur, name olur tohum olur göge
şimalde vurulur kanadından umutlarım
düşer kırmızıya boyanmış salaş haliyle yeşile hasret makber
ne divanedir yüzünde nurlu dilber
ne pervanedir saklı kentin cihangiri
aldanan ruhun girizgahlarına
ellerinde şaplaklarıyala kağnılar
toz duman kervan çetesi kırk haremiler
elinde yamalı bohça maria
ne tuhaf ruh halidir ey şahmeran
düşer surdan ilk nefesi siyer
şimdi tütsülenmiş bir aşkın son perdesi
yere düşen bin bir parça keder
elenir düşer eteklerinden günahkar pişman bir aşk-ı seher
5.0
100% (2)