Şeytan kınalamış Hayalimin sol başparmağını Boynunu kesmişler doğmayan kızımın Büyümüş hayallere, bin bir bıçak darbesi vurmuşlar Ellerimde kan kokusu var...
Tırnaklarını çekmişler Çocukluğumdan beri beslediğim heveslerin Beyaz tülleri saklamışlar Ellerimde kerpeten kesiği var…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
yaaa sabır, yaaa isyan - yaaa şiddet, yaaa cinnet... zaman kendime hiç kaldı şimdi patlama anı ve infilak. BUMMMMM. anka kuşunuzun hiç geç kalmasın. tebrik ediyor gönülden kutluyorum sizi.
bir kabus gibi ama gerçek kabusları düşündüğümüzde hiç de düşsel gelmiyor..
Şeytan kınalamış Hayalimin sol başparmağını Boynunu kesmişler doğmayan kızımın Büyümüş hayallere, bin bir bıçak darbesi vurmuşlar Ellerimde kan kokusu var...
ne hayalleri vardı.. bir kızı olsun istiyordu.. adı gül olacaktı kızının.. ve henüz doğmaya yüz bile tutmamıştı.. ana rahmine düşmeye bile vakit bulamamıştı.. daha cenin bile değilken boynuna iniverdi cellatların kirli elleriyle tuttukları giyotinler.. belki hiç doğmadan büyümüştü henüz toprağı olmayan Gülü.. bembeyaz bir gül olacaktı, gelinlik saflağında ama kana buladılar.. kırmızı rengini aldı şaraba damlası düşmeden, ve kan kokuşuyordu..
sonra simsiyah bir perde indirdiler hiç doğmamış beyaz güLünün nüvesine...
Tırnaklarını çekmişler Çocukluğumdan beri beslediğim heveslerin Beyaz tülleri saklamışlar Ellerimde kerpeten kesiği var…
hiç bir dudak izi yoktu dudaklarına "aşkla değen bir dudağın" ardından kalan..hiç yaşanmamışlık hiç doğmamışlık gibi değil miydi? hiç yokluktan gelip, hiç yokluğa giden matematiksel bir varoluş (un formülüyse eğer; "1 bölü sonsuz eşittir sıfır" ) sıfır çekerken tüm sınavlarda nasıl bir sonraya geçilebilinirdi?
ne işkenceler saklıydı beyazgüLün yüreğinde... bedenine değen acıların bir sonu yok muydu? tenine değen sıgaralar söndürülürken çocuksu bedeninde, hangi günah söndüreblirdi yüreğin bam teline değen acının sızısını? zincire vurulu ayak bileklerinden akan kanın donduğu tecavüzlerin ruhuna açtığı çentikleri hangi beyaz bperde sarabilirdi, hangi siyah perde saklayabilirdi.. canından can kopartan kerpetenleri hangi ilah alkışlayabilirdi? bir düş müşdü bu.. keşke düş olsaydı..
öfkenin böylesi nasıl kırbaçlanabilir insan denen varlığın ruhunda? kimbilir kaç kırbaç darbesiyle örselenmişti dudağına kadar gelme gücünü bulamayan kahkahaya çok uzak tebüssümlerini... dudağın kenarında belli belirsiz canlanmaya hevesli gülümseyemeyişlerin üzerine kaç kez dikiş atıp birbirine açılmaz bir sicimle kilitlediler dudaklarını.. ellerindeki kırbaç izi ne ki ruha vurulan kırbaçların kanatıcılığı yanında...
Lime lime etmişler Yeryüzüne sığmayan umutlarımı Gazetelerle kapatıp bir kuytuya atmışlar Ellerimde bıçak yarası var
yine de bir ekmek kırıntısına muhtaç aç midelerin çöplükten bir küçük lokma aradığı çöplüklere atılı umutların limesini bulamıyordu beyazgül... bir lime gelip kendini bulduğunda lime lime umutlar sağaltmaya yeltendiğinde bile ona çok gördüler umudun limesinin limeceğini.. kendi celladının katili olmak yazgısı mıydı beyazgüLün? kendi işkencecisine, kendi katiline saplanmış bi bıçağın kan iziyle kirletilimişlik onarır mıydı onun ruhundaki yaralarını? ve kendi celladının katline neden olan bir savunu, onu masum olduğu bir yaşamda zanlı koltuğunda yargılarken, hangi kanun maddesi onun bıçak yarası değmiş saflığından daha masum olabilirdi?
Cumadan kalma Bir tutam saç koymuşlar tabuta Namazını kılıyorlar Daha dün ezanı okunan tutkuların Ellerimde cinnet tadı var…
bir tutam saç.. bir tutam acı.. bir tutam keder.. bir tutam ağıt.. bir tutam hıçkırık.. bir tutam tutku... bir tutam dua.. bir tutam cuma..
aydınlatabilir mi karanlığı ?
zifiri karanlığın üzerine çöreklendiği beyazgüLün gözyaşlarının masumiyetini gün yüzüne çıkarabilir mi?
beni ağlattınız.. günlerdir içime akıttığım damlalarımın yönünü değiştirdiniz.. şimdi " bakakalırım giden gemilerin ardından. kendimi denizlere atamam, dünya güzel.. ser de erkeklik var ağlayamam" diyecek lüksüm yok..
Orhan Veli'den çok özür dilerim ama öyle diyecek lüksüm yok varsın kendi yolunu bulsun damlalarım, ben de onlardan çok.. ....... ........
gözlerimde damla oldu damlıyor herbir dizesi şimdi yüreğime saplanan binlerce iğnenin ucu gibi acıttı ruhuma değdiği yerden her bir söz.. kaleminde şiir, kalemimde roman cümleleri yaşanmış ve yaşanan bir hayat öyküsünün hem nesneydi beyazgü,l hem de öznesi belki farkında değilsiniz şair şiiriniz tam onikimde burdu beni böylesi
beni ağlattınız.. günlerdir içime akıttığım damlalarımın yönünü değiştirdiniz.. şimdi " bakakalırım giden gemilerin ardından. kendimi denizlere atamam, dünya güzel.. ser de erkeklik var ağlayamam" diyecek lüksüm yok..
Orhan Veli'den çok özür dilerim ama öyle diyecek lüksüm yok varsın kendi yolunu bulsun damlalarım, ben de onlardan çok.. ....... ........
gözlerimde damla oldu damlıyor herbir dizesi şimdi yüreğime saplanan binlerce iğnenin ucu gibi acıttı ruhuma değdiği yerden her bir söz.. kaleminde şiir, kalemimde roman cümleleri yaşanmış ve yaşanan bir hayat öyküsünün hem nesneydi beyazgü,l hem de öznesi belki farkında değilsiniz şair şiiriniz tam onikimde burdu beni böylesi
Seslendirmeye mecalim yok şu an hocam :(( inşallah biraz toparlayınca etkisindenkurtulunca bu cinnetin o zaman seslendireceğim ... teşekkür ederim güzellik bıraktınız sayfama
Seslendirmeye mecalim yok şu an hocam :(( inşallah biraz toparlayınca etkisindenkurtulunca bu cinnetin o zaman seslendireceğim ... teşekkür ederim güzellik bıraktınız sayfama
rengarenk balonlarıyla şen şakrak dolaşırken ayağı tökezlemiş ve tüm neşesini kaybetmiş bir cici kız edası.. cinnet abartısı... ki ben hala prensesin gözlerindeyim umutla, ışıl ışıl bakan bir çift güzellik
şiir deyip geçiyorum... işleniş evet, şairle ilişki hayır :)) sevgimle prensesim
geceye gece düştü çelişkiler mıh oldu en derinden çakıldı bu ne acıdır bu ne sancı bu yürek cinnet içinmi doğu
şimdi beyaz bir sayfa zamanı hastaneye yatırmalı yaralı duyguları nice dilek adına mutluluğu gebe kıldı gülümse doğacak güneşe o getirecek sonsuz mutluluğunu yüreğinize sağlık
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.