15
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1964
Okunma

Bu bahar, bir rüzgarın koynundayım.
Ayaza durmuş, bütün dağ başlarında
İçli bir türkü kıvamındayım
Sevdalar çamura bulanmış ozan sözlerimde
Bir çilingir sofrası ısrarındayım
Bu gece, karanlık çöken kıyılarda
Durgun denizlerin dalgasız dokunuşlarındayım.
Çok erkenden bitmiş akşam
Posta güvercinlerin kanat çırpışında
Erkenden çökmüş gözlerime gri bir yalnızlık
Mesnetsiz bir unutuş olmuş zaman
Ve uzamış, uzamış sonbahar
Hazan bir güz’ün sarhoşluğundayım
Hiç bilmediğim yerlere kıvrılır bütün yollar
Soluğumda üşür bütün sular
Ve bana aşikar yatak olmuş kuytular
Aklımı deler de geçer düşünceler
Firarında sayıkladığım uykularda zor geceler
Bu bahar kelimeler umarsız
Dokunuşlar azade bildiklerimden
Amansız bir yarayı kanatır durur
Mısralar habersiz çektiklerimden
Bu bahar yine kederin buyruğundayım
Sanki daha mı mavi denizde körfez
Bu deli maraz suspus eder gizemi
Hasbihalden sus örülmüş dilbazım
Yaşandıkça katar katar ömrün her dem’i
Yarım bırakıyorum artık sofranızda aşkları..
Yamalı bir bohçaymışım sırtında hayatın
Çektim ellerimi ölümün beyaz yüzünden
Hüzünler devşirdim boynuma bu bahar
Kirli sakallarımda artık eylül..
Bu bahar, şiirin kanlı bağrında.
Şairlerin buruk intiharlarında.
Erimiş karlar gibi yitip giden dizelerin çığlığında.
Kainatın dışında.
Bin defa, varlığımın çıplaklığındayım...
Faruk Civelek
5.0
100% (12)