1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1460
Okunma

Bak yan yana yatanlara, hiç rahatsız değiller,
Gelmediler dünyaya sanki hepsi huzurlu.
Vuranlar, kıranlar, bir birini kıskananlar,
Bak yan yana huzurla yatıyorlar.
Dostluk kurmuşlar, yan yana gelmişler,
Kurdukları dostluğun ihtişamına imrendim.
Birbirinden külünü kıskananlar,
Kıbleye dönmüş ne güzel yatıyorlar.
Köyün altında, mekân tutmuşlar,
Birbirlerine daha yakın olmaya uğraşıyorlar.
Başucundaki arkadaşları yoldaş olmuş,
Sessizliğe bürünmüş ne güzel yatıyorlar.
Bülbül gibi güzel nağmeler dökerlerdi,
Bazen de acı döker, nefret kusarlardı.
Suskun olmuşlar, çatmıyorlar kaşlarını,
Nefesi tükenen canlı gibi yatıyorlar.
Kaç kişiyi kapısına sokmadı, üzdü,
Gelen dilenciyi ne kadar darp etti, kovdu.
Mal benim, ben bilirim dedi durdu,
Paylaşmayı öğrenmiş gibi ne güzel yatıyorlar.
Bir çizgi çektiler toprağa, sınır koydular,
Geçersen fırtınalar estirip seni boğdular.
Oysa şimdi onu kucakladılar, avuçladılar,
Köyün altına razı olup yatıyorlar.
Sanki hep dostmuş gibi kucak kucağa,
Koyun koyuna, kapı kapıya, birlik içinde.
Oğlu insin mezara, akrabası atsın toprağını,
Dünyadan dua bekleyerek yatıyorlar.
Toprağı yürürken ses getirip titretenler,
Sıraya girmişler hisselerini alıyorlar.
Dünyadan gelecek bir Fatiha’ya bakıp,
Sıraya girmiş aç susuz yatıyorlar.
Bağırdığı zaman köyü korkuya salanlar,
Şimdi ihtiyaçlı muhtaç bir Fatiha’ya.
Bizlere ibret dolu taşlarını dikmişler,
Her gün bizi çağırarak yatıyorlar.
Mezarıma çokça gelin, okuyun Fatiha’yı,
Çiçek dikin başucuma, yaslı yazın, yetim deyin.
Ey dünyadakiler çabuk olun, acele edin,
Allaha yalvararak yan yana yatıyorlar.
================================AR============================34