18
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
3337
Okunma

/yakası açık kelimeler
(s)onsuz aşk’lar doğurmaz…/
-I-
kaç kez gülüşünü topladım
karton kemiklerinden
yine de avazı yok!
balık ağızlı göçmen bulutların
bıraksan
topal sokaklarıma
vişne tadında dökülecek her tadın
nasılsa
topuklarındaki şehir
saçlarımda poyrazın
çatlamış güneşin elleri
kırmızıdan sonra yanağıma düşen
ilk rengime -turuncuya- yangın
/bırak;
menekşe’ye benzesin çöl dudakların…/
-II-
yüreğim;
ışığını kaybetmiş gecelerin duasıyla
kuş kanatlı dilekler ekler
kirpik uçlarına
ay çiçekleri raks ederken kıskançlığıma
n’olur! yüzüm’e gri şebnemli sabahlar doğurma!
alevinde kül olmasın kâğıttan sevişmeler
sesimin kuyusuna
öyle koyu harfli çentikler atma!
/dökülsün içimi titreten bütün alfabe
zerreli toprağına…/
-III-
sarıl bana
(s)ensiz kalırsa yırtılır
ağustos hoyratca
sade bir cümle yaz
gecemin en uzun yanına
/usulca/
başka elbisem yok
giyinik kalsın ruhum yanında
kopar güncesini tek tek
dönüşmesin bu aşk;
ıssız bir operaya
-IV-
parmak uçlarım
eylül’ün ebruli boşluğunda
/sıska/
çıplak bir güz gibi
yalnız düşmemeli sözlerin ağız boşluğuma
unutma!
yazdan kalan yeşil erikler
dişimin arasında nazlılar hâlâ
öpsem dağılır
avucundaki her benekli yara
gözlerime dolanır
kristal saçlı çıplak uykuların arsızca
-V-
elini
elime kilitle
ter’in düşsün parmak aralarıma
yüz sür
olgunluğunda gezen çocukluğuma
kıyıların kopsun
unut kendini serseri omzumda
kirli bir kelimenin intiharı gibi
suyun bulanıklığına düşsün
yakasından çaldığım kimliksiz dünya
/ıslak kalsın kelimelerimde dudakların
sancısız bir imge doğur bana.../
../
O.Şafak/Denizli
5.0
100% (18)