13
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2647
Okunma

/Bir masal anlatmaya başlayayım size
Kahramanı yolda geliyor olsun…/
Çok değil
Az önce
Renkli bir balon uçuyordu
Ihlara Vadisi’nin üzerinde.
Bir sokak çocuğunun gözlerinde
Uçurtmanın kuyruğuyla kandırıp
Avuçlarına yediveren gül diktim.
Bilmem neden kıskanır geceler uykularını.
Saydım, sövdüm
Çivisi çıkmış, menteşesi tutmayan dünyanın
Başı göğ olmuş kara merhemine,
Yıldızlı yorganmış bir de!…
-Dikensiz olsaydı güller!
Yırtıyor çıkarken ellerimi, demedi bir kere!…
Çırpındıkça ağa dolanan balık;
Kıvrandıkça açılan kesik;
Dokundukça yüzülen yanık olup
Akarken gözlerinden sel…
Gül dikensiz bitmiyor!
Ne gece, yıldızlı yorgan!
Ne toprak, yatak;
Ne eski çuval, yastık!…
Dedim:
-Dalların uçlarında açarken goncalar
Uçurtmayı göreceksin
Tut çıtalarından!
Seni renkli bir balon alacak peri bacalarından.
Bugün lokantalarda boykot var çocuk,
Kimse yemek yapmayacak!
Biz seninle saksılara gülleri ekip,
Gizlice tavadan menemen yiyelim.
Ben bacaların sayısını unuttum,
Sen sayabildin mi perileri?...
İşte masal kahramanımız da yetişti!
Yitik gözleri, kesik kesik gül görmemiş elleriyle,
Aç ve kirli:
-Periler mi?
Buna ancak tok karnına
Yıldızsız yorganla yatan inanır, dedi…
ezgi ç.
03.08.2010
5.0
100% (11)