5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1447
Okunma

Bilenler ve o devri yaşayanlar hatırlayacaktır ki 1987 yılının 6 Eylül’ünde Zincirbozan mağduru, mahzunu ve mahpusluları olarak siyasi yasakları bulunan parti liderleri Süleyman Demirel, Alpaslan Türkeş, Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan’ın yasaklarının kaldırılması için milletin önüne bir referandum getirilmişti.
Tıpkı bugün olduğu gibi bir garib tesadüfle o günlerde de Referandum ayı olarak Eylül seçilmişti. Yani; darbenin tarihi olan 12 Eylül’ün 6 Eylül’ü.. ANAP lideri olarak iktidardaki Turgut Özal’ın siyasi yasaklara Hayır dediği tarihlerde Demirel, Türkeş, Ecevit ve Erbakan Evet’çi idiler.
Rahmetli Turgut Özal’a yine bu tarihlerde Etimesgut’un ilçe yapılıp yapılmayacağını sormuş ve; ‘Eğer Etimesgut’lular sandıkta Hayır oyu kullanırlarsa ilçe yaparız’ cevabını almıştım.
O günlerde Etimesgut’un ilçeliği bile referandum menfaati için kullanılmaya kalkışılmıştı..
Neticede halk bu referandumda ezici çoğunlukla Evet demiş ve siyasi yasaklar da kaldırılmıştı.
Şimdi gene aynı noktadayız..
Aynı biçimde bir Evet-Hayır yarışı var.
Ki mevcut liderlerin Türkiye turları bende o günlerin geri geldiği kanaatı oluşturdu.
Hayırlısı ne ise o olur diyelim ve şiire dönelim; Bu şiiri, o tarihlerde Abdurrahim Karakoç ağabeyimin Genel Yayın Yönetmeni olduğu Yeni Ufuk Gazetesi’ne yayınlanmak üzere göndermiştim. Gazetede neşredildiğinde ise en alt bölümde bulunan Sonuç kısmını Karakoç ağabeyimin şiire eklediğini gördüm..
Ki bu şiir hiciv tarzı yanında manevi bir hatırayı da kendinde taşıyor.
Ve de bizim için bir çıraklık emaresidir..
Evet-Hayır Başlangıç
‘Mavi senin, turuncu benimdir’ diye diye
Gene araya nifak tohumu ekmekteyiz
Dinmişken durulmuşken, ötelerden beriye
Husumeti, kavgayı, nizayı çekmekteyiz
Akılır çırpınırsa başlarda deli deli
Yıkılacak demektir müreffehlik emeli
Koz belli, oyun belli, yol belli, gaye belli
Hayır-Evet’lerle artık bizim işimiz
Dost Kıyım
Dağdaki Çoban Ali sordu meslekdaşına
-Ben Evet’çiyim, ya sen?
-Ihh.. ben de Hayır’cıyım
Yollar o gün ayrıldı; Ali kendi başına
Veli kendi başına kaldı ki bu; dost kıyım
Evet Doğru Bir Tercih
Haber geldi ki Muhtar; “Şu yukarı mahalle
Hayır’cıymış.. Şu hâle bak, şu hâle, şu hâle”
Diye seferber etti, bütün imkânlarını
Evet doğru bir tercih, mukaddes bu gale
Bahis Mevzuu
İlçemizin esnafı Tüpçü Fahri bilirdi
Çayırlar’ın Orhan’ı ile bir bahse girdi
Belki on bin kaybetti, belki on bin devşirdi
‘Evet-Hayır’ bir bahis mevzuu mu olmalı
Marifet de Bir Servet
Büyük şehirlerdeki geniş meydanlar dolu
“6 Eylül” yanlışın değil doğrunun yolu
Zaruret marifette, ağa servette amma
Tercihte belli olmaz, milletin sağı-solu
Vicdan Çilesi Bitmez
Bu perde oyun değil, gerçek perdesi dostlar
Bu ses heybetin değil, arzunun sesi dostlar
Elleriniz vicdanda haklılarla bir olsun
Yoksa bitmez hatanın vicdan çilesi dostlar
Ve Üstad Abdurrahim Karakoç’tan
Sonuç
Alırsınız karpuzu, olgun da çıkar kelek de
Tohum kaldığı gibi, tane de kalır elekte
Ülkemiz dünyamızın küçük bir parçasıdır
Unutmamak gerekir, Şeytan da bol Melek de..
Yeni Ufuk: 01 Eylül 1987
5.0
100% (1)