6
Yorum
0
Beğeni
4,5
Puan
1270
Okunma
Etiketli bir yaşamın korkak efendisiyim.
Sırça köşklerde el pence divan, bir yitik aşk artık
Son kayanın gölgesinde batmayı bekleyen dünyaya inat,
Umut tacirlerini bekliyorum hala.
Bir kadın bendeni , günahkar bir surat,
cellatın kanında kendi gölgesine korkak
nice aşkları dökksede güneş ateklerinden
sen beni bırakıp gitme ne olur...
sahte renkleri boyamışım duağına.
Beyazlarımızı al karası renklerde alacalı yaptı aşk
bir yaman çelişki aramızdaki beşik kertiği düşünce sucu,
romanlara saklamışım hüzünlerimi sahipsizliğinde
gecenin kanAtlarına bırakmışım hezeyanlarımı,
karanlığa okunan dualarda…
mülteci eylesemde günahlarımı sensizliğin iklimine
sen beni bırakıp gitme ne olur
çakıl taşlarına boyalı bir yetim sevdadır diye düşünerek,
öyle korkarak bakmana arkana.
köpüklü kahve telvesinde görünen yüzüne ,
nice umutlar ,nice dualar eskittim de yine de kesmedim umudumu
nice umutlarım kayıp olsa da düş sancısı gecelerde,
saklı kalsa da rıhtımların derinlerinde,
ince oyalı duağına astım cellatlarımızı.
şimdi öyle yüksünerek bakıp arkana beni bırakıp gitme ne olur
kararlısın belli ki bu aşkı sahipsiz bırakmaya
arkandan bir kadın vardı bir kadınm vardı
elleri kınalı , kırmızı oyalı, yanakları ölünesi mezar
saçları mayın tarlası sınırların kayıp vicdanına ses
yüreği idamlık nefesin son habercisi olan
bir kadın vardı dicem…
ey sevdasına hüzünleri eskittiğim gül güzeli sevgili
sen yine de beni bırakıp gitme ıhlamurlar açarken....
selçuk bozdağ --çekmeceden dökülen şiirler--2010 temmuz gaziantep
5.0
50% (1)
4.0
50% (1)