//Gecenin bu saatinde //

bir kıpırtı bir hareket
bekliyor beni sanki …
hızlı hızlı koşuyorum,
uzaktan gelen en küçük bir sese.
sonra boşa çıkıyor duygularım
kan revan içinde...soğuk soğuk terliyorum!
Baştan aşağı revize edip kendimi
start alıyorum yeniden
başa dönüyorum
hiçbir şey olmamış gibi...
gündüz aldığım bir selamdan kalan
içten bir gülüş karşılıyor beni
derken mutlu oluyorum sınırsız bir şekilde
ardından kahkahalar yükseliyor birden
yutkunuyorum
içimi bir acı kaplıyor derinden
bu seferde durmaksızın ağlayan
bir çocuk sesi örüyor ağını içime
renkten renge giriyorum bukalemunlar gibi
bir yanda sevinç diğer tarafımda neşe
arasatta olmak ne kötü bir duygu!
gidip geliyorum her ikisinin ortasında
kapana düşmüş kuşlar gibi
çırpınıyorum çırpındıkça
bir çıkar yol bulamıyorum

sonra bir el bırakıyor beni
düştüğüm tuzaktan kurtuluyorum
özgürlüğüme kavuşmak ne güzel şey1
oyun oynayan çocuklar gibiyim
kıpır kıpır duramıyorum yerimde...
bir süre oyuncaklarımı paylaşıyorum
akranlarımla birlikte...
yaşamın içinde buluyorum birden kendimi

sonra mı sonrası yine yalnızlık...
içimden yükselen seslerle...
vicdanımla başbaşa
ocağıma bir su katıyorum
gözlerimden akan sularla
çayımı demliyorum
oturmuş evimin balkonunda ...
masa üstünde bir paket içinde sigaram
yanında çakmak
bir çaydan içiyorum
bir de sigaradan

öyle bir içiş ki bu !
duman değil hüzün kaplıyor bedenimi
hücrelerime kadar
sisli kara bulutlar içinde yudumlarken çayımı
yine bir şeylerin eksikliğini yaşıyorum içimde
karşımda sandalyem boş!
boşlukta yaşıyorum rüzgarın önünde savrulan yapraklar gibiyim.

bu yaşıma kadar
hep yarımdım yarım kaldım anne!
aradım diğer yarımı
hem de bıkmadan usanmadan...
hala aynı yoldayım hep aynı çizgide
bir ömür bir yastığa baş koyacak
gerçek bir dost arıyorum
rüzgarıyla alıp götürecek beni
uçurtmaların kanadına takıp
uçuracak göklerde
hiçbir zaman sıcacık yüzünü benden esirgemeyecek
yumuşacık tatlı bir dil...
zaman zaman gözlerimde biriken yaşları
bir dost edasıyla silecek...
pamuktan bir el arıyorum anne!

bilmem hangi meçhulde
kimbilir nerde nefes alıyor şimdi?
belki de tatlı bir uykunun gölgesinde
çok uzaklarda bir yerde değil
ihtimal yanı başımda...
işte! onu görecek bir çift göz arıyorum anne!

sığınacağım bir liman...
iltica edeceğim bir yürek...
ülkesinde sadece aşkların yaşandığı bir yer arıyorum anne!

söylesene sen nasıl buldun babamı?
sahi şimdi sen de yoksun
kim beni dinler?
kim beni anlar?
yaşamak nasıl bir şey anlatsana anne!
kendimle dertleşmekteyim bu gece
bir mahkeme kurdum
yüreğimin ta...orta yerine!
sanık ta ben tanık ta!
davacı olanda ben davalı olanda...
o nedenle
rahat bırak beni bu gece bana dokunma!
hesabım kendimle anne!
iklimi değişik bu coğrafyadan kurtulmanın
bir yolunu arıyorum bulamıyorum
söylesene anne neden?
neden mutlu değil bu beden?