geri vurmuş zamanlarda
tutunmuş bir hayatı yalıyordu şimal
körpe rüyalarda şevkat
ağrılı çığlıklarda müjde...
bir bebek doğdu bir evde..

yazılmış kaderin güz yanığında
ağlar göçer sesler bozlak
sıralanmış sofralarda bereket
bir bal küpü beşiğinden boy verdi
lale devri güllerinden de güzeldi

büyüyordu,biliyordu anlıyordu
kısır zamanların törelerini umutsuz
yanıtları kırık aynalarda ararken
renksiz gökkuşakları altında
saçını gölgesinde tarıyordu

unutulmuş hayal simlerinde belirdi firdevs
hayta sinsi soluklardan üflendi yaşam
kıyılarında sürüklenirken acıların
ferman fermandı umutlarında hezeyan
özleminde çıra oldu,
yeşil gözlü mezarların..

bir bahar güncesinde esmer kırbaç
toprağında mülteci nefes
içinde yanıyor şimdi kaf dağı
zifir suretli bakışlarda aşk_ı segah
soyut yanlarında hercai mavi
ebedi nikah..

sen şimdi..
doğum gününde gözü ıslaksın
nasıl bir yürekte soylu bir aşk’sın
bir zılgıt düşümü şubat’tan sarkan
deli bir rüzgarla aynı yaştasın





Faruk Civelek