6
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2032
Okunma

26-27 Haziran 2010 tarihlerinde SİYŞAD’ın (Sivas Şairler ve Yazarlar Derneği) düzenlediği “Bir Bulut Bin Damla Şiir Şöleni” etkinliği için, şairlerin Sivas’ta buluşması sırasında; Ozan Feyzi’nin, o anda aklına gelen iki dizeyi söylemesi üzerine (Âşıktan maşuka kalan bir sevda / Yel vurur ansızın savrulur gider) bu iki dize esas alınarak Âşık İrşadi ile Ozan Feyzi’nin karşılıklı yazdıkları şiir:
ÂŞIK İRŞADİ:
“Âşıktan maşuka kalan bir sevda
Yel vurur ansızın savrulur gider”
Hasretli yürekte solan bir sevda
Susuz çöller gibi kavrulur gider
Öyle sık dokuyup ince elersen
Kafa göz yararak yürek delersen
Kapı kapıyayken ele yelersen
Yabancı kapıya çevrilir gider
Pişman oldum desen işe yaramaz
Arasın istersin seni aramaz
Kolun uzansa da ayak varamaz
Hasretin okları sivrilir gider
Üzüntüden hasret kalır neşeye
İçki ilaç olur vurur şişeye
Kapıya varmadan çöker köşeye
Öksüz kedi gibi kıvrılır gider
Böylesi sevdanın türküsü bitmez
İnsana düşmanı bu kadar etmez
İrşadi yazsa da kalemi yetmez
Yaşlı çınar gibi devrilir gider
OZAN FEYZİ:
“Âşıktan maşuka kalan bir sevda
Yel vurur ansızın savrulur gider”
Aşığın ömründen çalan bir sevda
Cehennem narında kavrulur gider
Sevilen sevene etmezse nazı
Gelir o sevdanın baharı yazı
Gönülde fırtına kopsa da bazı
Coşkun sular gibi durulur gider
Sevdalı başına taksa da tacı
Hasret yarasının yoktur ilacı
Diyarı gurbette çekilen acı
Neşenin tahtına kurulur gider
Umutsuz aşığın uzanmaz kolu
Yorgun savaşçıdır bulamaz yolu
Sevdaya düşeni vurursa dolu
Yaşamı boyunca burulur gider
Feyzi’nin böyledir sözünün özü
Yıllarca taşıdı yürekte közü
Vuslata ermeden söyleyen sözü
Vallahi yürekten vurulur gider
5.0
100% (2)