7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1353
Okunma
postacı geliyor, kimsesiz adam,köşeyi döndü
kulağında gsm,kalbinden çıkardı computer’i,bilgiler talan
tarlada bamya,fasulye,mısır,lahana,havuç filan
hurdalar hır gidiyor,değerinde,tamam
"bak postacı geliyor,selam veriyor.."
motosikleti tam tam
yarış yapıyor
diğer motorsikletli,mahallde afili delikanlı
arap saçlı,yılan dövmeli,hırçın
çocuklar alkış tutuyor,tempo
yaşlılar bakıyor,töbe töbe
ekip sağlam,traktör kum dolu,asmalar budanacak
çiçekler su istiyor,ağaçlar kuruyacak
kalbim atıyor yerinde
postacı,postacı
pasta cila mı istersin?
pasta villa mı?
ha ..,ne dedin?ayna mı?
oyna.oymalı,burmalı
buldum:baklava mı?
işim olmaz,madara,bunu söylemek bana
reva mı?
yerken kendini içim,içimde biriken gam kervanı
yola çıkmış makbul ederler işte şimdi adamı
yasladım yaslı bedenine güllerin kırmızı
aktı içime,dünya bağlarından bağ,bostan
yaşlar boşandı gözümden iki çeşme,için için
ağladım,on sekiz örgüye çıktı ak be ak saçın
postacı biliyor,kimseciksiz adam
köşeden döndü,kulağında küpe yok,sadece alışveriş filesi
kimseciklerine ne götürecek,süt,peynir filan
marketten çıkarken
onlarıda unutacak
öyle olması gerekiyormuş diyecek madam
hayırlısı olsun madam
hayırlısı
çünkü
sadece bunu bilir postacı
çabuk mabede yetiş,sana yerde kalmayabilir
içerin yanıyordur
seni her saat tablacı buluyordur
zorla kiraz,şeftali,erik,üzüm falan filan satıyordur
sen mabedin avlusunda otur
arkadaşların yanına geliyordur
yendin kanseri,45 yıl sigara içmiştin,en sert tütününden,Bitlis’ten
veremle savaştın,kurslara iştirak ettin
ağaçlara tırmnmıştın,incir toplamıştın
süt sağmıştın,sürü otlatmıştın
ölülerle dolu sokaklardan geçmiştin
sıradan tepkilere alışmıştın
ölülerin kafatasları göğe vurmuştu
barbarca yaşamışlar vardı
05.55 bak postacı,suskunluk zor alfabedir,yamyamlar bilmez
eğilmez,güneş üstümüze çökmez,zulmet falçata sürümez
damarlarımızda,ustura kesmez,aklımız kursağımızda
ayyaş iklimler çöker,sabahın kör vaktinde
horozlar öter,sevgi alaşımdır
kimyasal infilaktır,sordum,sonrası ölüm
gül kaçmış tırnağına gülüm
bilki zaman sıska çoban,anlamaktan yorgun
toprak bedene ters gelmiş hançer
kıyameti soruyorsun
hayat soluyorsun
gam ile yazıyorsun
gafletle,havalimanı,tünel,insanlar
bazen öyle karışıkki herşey
sen çık bu imparatorluktan
kaos imparatorluk,imparator nerde?
"volümler fora" o halde
"aç kardeşim sesini"
"bir kulunu çok sevdim,o beni hiç sevmiyor.."
damla damla damlamışım postacı,ruhum göçmüş
Kadıköy’ü gezdim dün
seni
Altıyol’da bulamadım
Ercan’a sordum
dedi 1 aydır göremedim
not bıraktım.
faruk tabak,2 temmuz 2010,yağmura adanmış arkaik satırlar
5.0
100% (7)