4
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2116
Okunma

Ey İstanbul, yek diyâr
Gözleri yedi tepeden bakan nazlı yâr
Bazen âsîce nazarı Marmara dalgalarında
Acelesi var çoğu zaman kalabalık meydanlarda…
Şu bahar sedefindeki inci senin mi lalendir?
Simit ile çaydaki yarenlik ezelden midir?
Üsküdar, gelene gidene yoldaş
Kız kulesine arkadaş.
Ey mazisi derin, fethi müjdeli,
Ey denizi engin, sesi hâfî!
Nice sevdalar yaşanmış olmalı sinende ki
Kalem önce aşka daldırılır,
Ardından İstanbul yazılır.
Sözcükler kıyama durmuş Süleymaniye’nde
Martılar sürûr ile güzelliğini seyretmekte
Çeşit renkten insan kutlu konuğun
Boğaz beşiğidir karşı yaka yolcusunun.
Ey İstanbul !diyâr-ı lâtif,
Emsâlini aramak dahi yanında hafif
Dilime gelmez gönlümde beslediğim hümayun
Beni benden ettin elleri ak hatun
Bir mücrimin gözyaşı gibi sokakların
Mihr eda ile doğarken,
Edirnekapı doğuşunu izler Mah’ın.
Nice firkatler yaşanmış olmalı sinende ki
Kalem önce visale daldırılır,
Girizgâha İstanbul yazılır.
Ey İstanbul! Lügati sırdan, kelâmı surdan
Şu Topkapı, Yıldız sarayı daha nicesi
Sana ziynet bize mirastır
Osmanlı hanedanı…
Kucağında büyümüş delikanlıdır
Adalar tambur, iskelelerin ney sesi
Kıyında esen yel, târenedar bestesi
Can kulağımla dinlediğim
Bu ne ilk, nede son ezgim
Hazan yaprakları topladım,
Zamanın yorgun yolcusuna
Nice baharlar yaşanmış olmalı sinende ki
Kalem önce umuda daldırılır,
Hâtimeye İstanbul yazılır.
fts...
5.0
100% (3)