1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1679
Okunma

Ey yar
Sevdayı cismani olan
Kıtalar olarak hucum ettirdik
Dört koldan.
Gece,
Şehvetle canlanan
Diri ateşten damarlardı.
Hiç düşünmeden bir bebek şuuruyla,
Yürüdük.
Olgun olmayan,
Düşüncesiz hayaletlerdik.
Kimdi bunlar
Yalnız, umarsız
İsteklerinin yularını
Takmış nefsine.
Taşıdığı üç günlük zevk
Kaç dalga vurur,
Böylesi toy bir yüreğe.
Olgunluk, ar, feraset mi?
Kime ne,
Onları donmuş bir
Hayat sayar ki
Kendi şuursuz yüreğini alıp önüne
Bin kere secde eder
Yalancı, şeytani nefsine.
Kaç kere düştüm bu dehlize
Hz Yusuf değilim,
Ama gerçekten isteseydim
Gelirdi gökten
Tertemiz bir el.
Düşmezdik böyle,
Çılgın isteklerle
Gönlüne dünyayı içiren
Şehvete, Altına ve gümüşe gönülden bağlı
İnsan azmanlarının eline.
Hz Yusuf olmak zor
Lakin insan,
Özden gelen ferasetle bakmalı
O temiz gönlü nefsani arzuların
Kucağına bırakıp,
Ben en yüce aşkım diyerek
Kendine zalim,
İnsanlığını en aşağılar aşağısına atmamalı.
Kalbi Kör olan
Laf anlamaz
Hayvani hisleriyle
Bırakırsan yalan yanlış sözlere
Sarhoş gönüllere meyl ederse kişi.
Ayakları gömülür laçka hayata
Sevgi ve aşk cilaları
Boşunadır.
Temiz olan elbet Hak olan
Açık tertemiz Hakkın Katındandır.
(Haziran 2010 İstanbul)
5.0
100% (1)