El erki mi? Barış mı? Kisvesini hele soy!
Soymazsan göz dökersin, dökecek göz kalırsa...
Gösteri mi? Tedhiş mi? Teşhisini doğru koy!
Ayınca söz edersin, edecek söz kalırsa...

Ey sesimi sesleyen; dindaş, yurttaş, arkadaş!
Hakk’ı vicdâna rehber, aklı izana yoldaş;
Eyle ki, çekilmesin, insanlık yavaş yavaş…
Sonra çok diz döversin, dövecek diz kalırsa.

Yurdun, kanla yoğruldu; ne lütuf ne hediye:
Bu mudur ahde vefân; hıyânetle tediye!
Bir gün yere düşersen, merhamet diye diye
Lügatten biz sorarsın, soracak biz kalırsa.

Kıyacının kuklası, behey küfürbaz vekil!
Al zehirli kastını, terbiyene var çekil!
Bu halk, Hakk’a değil de, sana mı mütevekkil?
Kendince poz kesersin kesecek poz kalırsa.

Dilerim, geç olmadan uyanıp hür çerağın
Anlatır kıymetini, gönderdeki bayrağın.
Ne mübârek şu vatan; havan, suyun, toprağın
Secdeye kapanır da gövden, elin, ayağın;
Yüzüne yüz sürersin sürecek yüz kalırsa.

15.12.2009, 19:11:00
25.12.2009, 15:33:00
Salih ERDEM / AYDIN