3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1574
Okunma
İçip acıyı döşünden
Büyümüştü aniden
Ve muhtemelen şöyle seslenmişti
Yeni dillenen bebeler
Ennucûm ennucûm!
Yê ummî
yıldızlar yıldızlar!
Anneciğim!
Ay gülerdi güneş ısıtırdı
Işıtırdı yıldızlar hani
Bak kollarımı kırdı
Hani nurdu savunurdu
Melekler masumiyeti hani
Üzerimize sema düştü
Anladım anladım sema küstü
O yüzden salıyor kendini
Güneş uyumamış, ayaküstü.
Yok yoK yok güneş aya küstü.
Anne duramıyorum ayak üstü
Dayanamıyorum
Ayaklarım!
Tutunamıyorum nerde ellerim
Bir vücudun azası gibiydi hani müminler
Kim duyar, feryadımızı kim dinler
Al al
Damla damla al al
Eğildim iki büklüm
Düştüm!
Anne İnsan alırda niçin veremez soluğu
Bak bak, yıldızlara çarptı göle bıraktığım kuğu
Yıldızlardan yıldız beğen
Beğende düş
Sema düştü sende düş
Düşte saplan alçağın sînesine
Dağılmış kol bacak, sîne sîne.
Düşte dalgalansın
Şehâdete eren şen ruhlar
Damla damla düşen ruhlar
Ben ademin Köroğlu
Sen havvanın imkan kızı
Durduracak kim kansızı
Kim!
Yıldızlardan yıldız beğen
Beğende düş
Sende uyku bende düş
Geldiğin gibi gitme
Gittiğin gibi gel
Rengine büründüm
Damla damla al al
Ey kurtuluşun sancağı
Gün senin günün
Çağı
Korkma yakala al çağı
Dalgalanda sindir alçağı
Ey hilal!
Çağı
Boynunda bukağı
Gök ağlar
Ağlar gerilmiş gök ağlar
Misket damlar
Alev alev yıldırımlar sema yeri
Bir güz el!
Bir güzel tutuşturur semaveri
Bir güzel tutuşturur semaveri
Tavşan kanı gözler
Avcı için bir güzel anı av ânı
Tavşan kanı gözler avcı tavşanı
Düşürmüş tuz/ağına kaç tavşan ağ’lamış
Kaç tavşan ağlamış
Kim doldurur
Dem diye dilâranın gözlerinden demliğe
Zamanı
Bir yudum ç/ay içtiğim
Bir yudum anı, bir yudum ânı
Nasıl içerim gözlerinden ummanı
Tavşan kanı gözler
Ten nûr, kaynamada tennûr
Sema düştü
Damlar misket damlar
Biz çocukken yüreğimiz elimizde de
Niçin kalbsiz adamlar
Anne!
Alem ölür alem olur
Bir sözünle
Ünle,
Haykır gürle göğünle
Hayyy!
Yangınıma kim su taşır
Dokun okyanusu taşır
Dokun aleme
Kır zincirlerimi kır
Hayyy!
Dünyanın çivisi çıkmış al çak
Bulutlar niye bu kadar alçak
Misket damlar
Alçak!
Avlular balkonlar misket damlar
Biz bebe iken yüreğimiz elimizde de
Niçin kalbsiz adamlar
Yokmu âdili
Çığlığımın yok muâdili
Şimdi söyle dost hangi dili kullanayım hangi dili
Ne farkeder anne desem umm desem
Ne farkeder mah desem mahkûm desem
Ben ademin Köroğlu
Sen havvanın imkan kızı
Borcum neki bilmem
Ölüyorum…
Anne İnsan alırda niçin veremez soluğu
Bak bak, yıldızlara çarptı göle bıraktığım kuğu
Ödüyorum!
Hangi günahımın bedelini
Gazze! dârüsselamın bahtsız gelini
Haykır belki bir duyan olur haykır
Ölmeyen diri hayyy! kır
De.
Ortak olsam avazına
Hangi dili kullanmalıyım söyle hangi dili
Varmı çığlığımın muâdili
İşit adalet sahibi evrenin tek adili
Hayyy
Kır dağıt prangalarımı
Ölmeyen diri
Haykır kır haykır
Kır zincirlerimi
Hayyy!
Kır
Alem uyurken
Ey şe’ni ile her an faal olan
Müteal olan
Demir aldı aşkın aleme giden gemi
Denge değilmi aşkın aleme dengemi
Kimbilir!
Alem sır alemi sır
Boynunda bıçağı
Kaç ana kuzusunu bırakır
Çığlık çığlığa
Kimi çağırsın coğrafyanın yetimi
Dârüsselamın öksüzü
Küstü küstü gökyüzü
Küstü
Ardından ağlamak düştü
Anne!
Alevler gözlerimden içtiği nârı şûle
Kır dümeni kır diyor diyar-ı mechûle
Hayyy! kır
Haykır anne haykır
Gazze!
Yurdum ana yurdum
Böğrümde hançerler sırtımda kama sır
Yıldızlar yağıyor anne gözlerim kamaşır
Alem sır alemi sır
Ağartır alemi
Od un taşır
Odun güneşe od’un taşır
Harlamada düştüğüm cehennemi
Söndürmez gözlerimin buğusu nemi
Harap haneler yıkık damlar
Biz çocukken yüreğimiz ellerimizde de
Niçin kalbsiz adamlar
Alem sır alemi sır
Kaynamada tandır
Tândır
Doğdu doğacak dönüşü batıdandır
Güneşin
Çalınan kapımız
Yıkılan duvarımız Ar’ımız
Utancımız!
Darusselamın bahtsız gelini
Gazze!
___rüstemoğlu___
Ahmet Gözübüyük
5.0
100% (1)