3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1145
Okunma
ey sarçalrında kaderimi ördüğüm saklı dilber
nihavent gözlerini kaçırma benden
sesime ses ver ki aşıkın maşuka yar olsun
ey gözlerinde bağdatı gördüğüm
küskün gülnihal...
dertleşir ahuzarlarım figanda
ne dilimde söz, ne yüreğimde bir mecal kaldı
iki yabancı sınırın mayınlarında dolansakta
saklarım içimde seni.
samarrada saklarım saçlarının gölgesini.
güneşe veririm nemrutta agıtlarımı.
sesimin soğuk yalnızlığında
geceye gelin olan yarim
örterim üstüne tüm kardellenleri.
açmayan günün hasretini çekerim
bir masal bekçisinin sokağnda dolaşrım
ve her kaldırıma ismini veririm sırça köşklerin,
saatsiz gündoğumu...
bağlasam ruhumu çarmığa çekilirmi göge bilmem.
ibrahimi yangılarda soğurmuyum bilmem.
ve bir sineğin kanadında dallanır mı canım bilmem.
perdelerin arkasında gizli kalımş gülcemalim.
sırrına sır olsamda açmam yüzünü.
saklarım en zor anlarımda seni.
şimdi elime el verdesem verirmisin istanbulum
palandökene ses versem çığlığım olurmusun
ya da sıcak bir çayın dumanında buğu olup maşuğum olurmusun...
selçuk bozdağ/ gaziantep 26 mayıs 2010
5.0
100% (1)