Her su deresine göre
Akışır kum sere sere
Bulanık akan dört dere.
Durulur çatak köyünde

Koyun kuzu çoban ile
Yerli ile yaban ile
Tarla kara saban ile
Sürülür çatak köyünde

Cuma günleri pazarı
Mezarlığı yol üzeri
Şehit Mehmedin mezarı
Görülür çatak köyünde

Bülbül güle ederken naz
Kurak sıcak geçerken yaz
Kışın ise dağlar beyaz
Kar olur çatak köyünde

Sümbül kokar burcu burcu
Gönül evi yüksek merci
Gönülde muhabbet harcı
Karılır çatak köyünde

Dere boyunca çınarlar
Kuşlar dalına tünerler
Güzün dalda olgun narlar
Yarılır çatak köyünde

Boş söz deme mana yükle
Duyan dinlesin merakla
Tarlada ekin orakla
Derilir çatak köyünde

Selam her çakıl taşına
Aha buna aha şuna
Bulgur buğday dam başına
Serilir çatak köyünde

Al eline kalem kâğıt
Yaz oku herkese dağıt
Almak isteyene öğüt
Verilir çatak köyünde

Eski bakkal yanık bayram
Dostluğuna herkes hayran
Misafire ikram ayran
Verilir çatak köyünde

Anılarım satır satır
Gençliğimi hatırlatır
Samimi ve candan hatır
Sorulur çatak köyünde

Böyle görüp bilmişiz biz
Sevgi en değerli döviz
Sucuk yapmak için ceviz
Kırılır çatak köyünde

Güzeller al yazma bağlar
Yemyeşil bahçeler bağlar
Yağmur çiselese dağlar
Nur olur çatak köyünde

Sıkıntı yoksa nefeste
Neşe olur gelen seste
Vadesi dolmayan hasta
Dirilir çatak köyünde

Tarife sığmayan doğa
Kanaat var aza çoğa
Eylül ayı gelir bağa
Girilir çatak köyünde

Düştü bir sevda arkına
Dolandı gurbet çarkına
Garip ŞENER’İN farkına
Varılır çatak köyünde
AHMET ŞENER
Doğup büyüdüğüm güzel köyüme armağanımdır