9
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
3059
Okunma

Kendimle yakalandım gecenin bir yarısı
ve adi bir fahişe zamanın kollarında bastım kendimi
aşkı diledim
geceyi doldurdum şişeye
kafam kıyak
bardaklar bile sarhoş
fondiplermişçesine geceyi
siyahın kerametine sığınmış düşüncelerim.
daha gün düşmeden,gecenin koynuna
tozlu geceler biner
uçlarında kırgınlıklar biriktirdiğim
kirpiklerime ve göz kapaklarıma
yalnızlıkla bilediğim pasli bir iğneyle
göz kapaklarımı diktim
kendimi
göz yığınlarından
uçurumların
gölgeleri ardına saklanmış
çırılçıplak yalnızlıklara çektim
zamanın
dul kalmış kollarında
karabasanlar damarlarıma bastıkça
özlemimin yüzü çiziliyor kanıma
kanımın
yansıyan çıplaklığında
üşüyorum
ben düşüyorum
küf kokulu karanlığa
sağır bir kendini bilmez şarkıdan
kırılmış notalar düşüyor
denizin dalgalarından daha ıslak
bir hüzün düşüyor gözlerimden
/peki ya siz /
İç kanamalı seslerin
kulak zarlarını yırttığı
şımarık ve fahişe
bir zamanla seviştiniz mi?
yalnızlık
kasıklarınıza vurdumu hışımla?
görmüyormusunuz?
ipine tutunmaya çalışan
düğme gibiyim hayatta
hasretin
siyahın içinde olupta
bir parça beyaza sarılmak gibi
atlayamıyorum özleminle örtülmüş
dikenli tellerinden gecelerin
hep bir parça
dikenlerinde kalıyor sensizliklerin
sonra!
küfürler yağdırıyorum
ve bir tek
ayakkabilarımın
burunlarına vurmayı becerebiliyorum
şimdi!
becerebiseydim
şiirlerin en okunası yerinde
şiirlerime
asardım kendimi
kendi dizelerimden
ağıtlar yaktırırdım
hepsi,hepsi yirmi dokuz harf
ve yirmi bir dilsiz
biri ağır yaralı /Ö/
kendinden başka kimseler duymazdı
kimselere dokunmazdı
zaten dokunabiliyorsa
bilmelisiniz ki
şairlikten değil
aşıklıktandır...
5.0
100% (9)