17
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1633
Okunma

Sevgiyle toprağı eşelerken, bahçenin orta yerinde
Sağımdan ve solumdan
Gülücüklere boğuldum, o an güller içinde.
Meğer ne de güzel, gülüşler dağıtıyorlarmış
Etraflarında ki, zararlı otları söküp atınca.
Bütün renklerin, yaşamla buluştuğu an, bu olsa gerek.
O an dile geldi, güller,hep bir ağızdan, YARADAN hakkı için söyle dediler;
En çok hangi rengi seviyorsun diye ?
Çok şaşırdım, daha önce böyle birşeyle karşılaşmadığımdan, afalladım bir an.
Sonra, Kırmızı mı, yok sarı , hayır ya pembe olmalıydı, en sevdiğim renk.
Söyleyemedim, hepsi bir birinden güzeldi, YARATANDAN ötürü
Şimdi birini seçmeye kalksam, diyerlerinin kalbi kırılacaktı.
"Unutmayın güllerde solar,
Güneşten mahrum bırakıp, gölge yaptığınız anda..."
Sonra, insanlarda güller gibi, renk renk yaratılmamışmıydı ?
Ve şimdi bana, en çok hangi ırkı seviyorsun, diye sorarsanız ?
Ne cevap veririm sizce ?
Ki, ben hiç bir ırka ait hisetmezken kendimi.
Ve bütün ırklar bir anne ve babadan türemişken.
Ben nasıl olurda, birini üstün, diyerini de alçaltarak
Ayrımcılığı dem vurabilirim, bana benzemeyen kardeşlerime...
"Aynı göğü paylaşırken,
Düşlerimin artık eskisi gibi, maviye çalmadığını sezdim
Susuzluktan çatlamış toprağın, kardeş kanını içine sızdırdığından beri."
Ve birileri, beslenirken..., birileri de karalar bağlayıp
Kurumuş toprağı gözyaşıyla doyuruyorsa eğer
Şimdi benim yerimde siz olsanız, hangi rengi seçerdiniz ?
Ki, bütün renkler kırmızıdan türemişken.
5.0
100% (10)