4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1589
Okunma
ay hilâl,anamın elleri havada,duada
bozkır cimri,başak cılız,tanrılar gazapta
Anadolu’da
boyun eğmiş paletlerine rus çeliği’nin hasat
sesler gelir Kemah’tan
kudurmuş namlulardan
barut dolumları yüzyıl savaşlarına gebe
her tetik çekimi garez,her gezde pusuda fesat
Eğin tepeleri,yılan kıvrımı yabana yol
erzak hamalları
donları kırk yamalı
ılık ahırlar uykulara mekân
sırtları yaralı,en mühkem yükleri
kırık buğday çuvalları
yüreğimiz atmaca pençesinde serçe
çocukluğumuz çelik yırtımı,konuk hamalların dilinde
harem’likte bir köşede
çoğu kutnu kumaşlı,kara kaşlı
şahmaran bakışlı kadınlar
gündüzleri revan yasak,gece giderler
mühürlü çuvallar,zapta geçmiş narhları
ne yerler,ne içerler
keşke gündüzler olmasa,yaşasak masallarda
Mehdi’de gelecekmiş diyorlar
yaşlı yaşlı adamlar,tenhalarda
şimdi;
hasta gezimi yarı çürük elmalar
keven kokusunu bulandırır us’umda
mazimi tırmalar
yalı çapkını,allı bebek;
Anadolu bahçen kadarmı
seninde anlatacakların varmı...........................Kasım