Demiştim sana Koçero
mavzer’e bel bağlayan sevdaya bel bağlamaz
oyun sandın
inanmadın
üç kez çıkar kartal yatağında beşli sesi
sevda öylemi


sayısız kurtuldun müfrezelerden
tilkiliğinden
pusuyu kokusundan tanıdın
kuşlar muhbirindi kendiliğinden
kuşluk vakti yoz yatağı
nevalen gelirdi bercilerden


beşyüz atlıylamı sarılırsın sandın sadece
içine korlar düştü şimdi
dök derdini,martin’niye


dedim;yad dur kara kaştan keman yaydan
beterdir diye,cana düşen yağlı kurşundan
alıcı kuşlara yem olsaydın
kaçkın dursaydın yaylacılardan


yek yiğitlere yaraşmaz od’u yar-i zülüfün
kolcular fermanında vur emri mührün
sen sona yakın,gediklinin emrine
genede yanarsın Ceren’nine


anladınmı; kara yılanların zehri şafakta gizli
dökerler tetiklerden ingiliz çivisi gibi
acem şalın boyanır atmaca çığlığı uğultulara
ödünç nefesler bul şimdi
ağıtlar yak umutlara


bildinmi beni;
bin lüverver domdomu yesende aldırma
girdab-ı kapanına çeker seni
bir daha sevdaya baş kaldırma...........................Kasım