7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1108
Okunma

Takvimde ruj kalemiyle işaretlenmiş
Sıradan bir gün gibi gidişin.
Aylar ayları kovalamış yıllar yılları.
Kokun kalmış odalarda
Hala yeşil elma kokuyor senin uyuduğun yastık
Tenimde parmak izlerin
Tanıdığım, tanımadığım bütün bakışlarını bıraktığın,
Hatırlamak istemediklerini unutmuşcasına
Yanında götürmediklerin...
Tütünden sararmış ağızlığın, kol düğmelerin, terliklerin
Yarım kalmış parfüm şişesinin yanında duran resim
Dolapta yarısı içilmiş köpüğü sönmüş taittinger şarabı.
Sürgün vermesi beklenen tohum misali
Yüreğime yakın bir yere gömdüm herşeyini.
Hani sönmüş bir volkan nasıl akarsa
Hani yoğun bir ateş
Sessiz sessiz, derin derin nasıl yanarsa
İşte, öyle yaşıyorum sensizliği.
Bazen gökyüzüne bakıyorum
Sol üst köşeden mavi bir çizgi kopup geliyor yüreğime doğru
Sonra birdenbire laciverte dönüşüveriyor,
Telaşlanıyorum.
Gülümsüyorsun
İnce kıvrımlı dudaklarındaki, bu gülümsemeyi
Hiç sevmiyorum !
Offf
Yine yaprakların arasından sızan akşam güneşi
Gözlerimi acıtıyor
Yanaklarımdan süzülüyorsun
Hande HAGHGOUİ
11.05.2010.salı