2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2142
Okunma
I
sorulmadık kimse kalmadı cevaplar sanki hep aynı...
mavimtrak gökyüzü penceremde
ne zeus’tu cevabını bilen, sorularımın
ne de hayyamın şarabıydı...
bağdatın sokakları sessiz şimdi
vahşettir belkide sorularımın cevabı
nemruda sordum...
nedir bu sendeki nefsin celallenmesi
kabili gösterdi gözleri...
elleriyle öldürmedi mi dedi habili
iskendere gittim...
sensin değilmi şimdi persin sahibi
sordum; peki neden dir o zaman hala devam eder
bu savaşma isteği...
özgürlük getiriyorum dedi... insanlığın bitti yerlere...
söyledim; ölenler değil miydi insan diye...
sustu...
çine gittim...
yasak şehirin kapısından gizlice girerek
imparatora sordum...
nedir bu insanların düşüncelerindeki zincir...
düşünerek seçti sözlerini...
sahipleri benim... bu dur benim isteğim...
haykırdım... kölelik midir senin isteğin...
sustu... kaçırdı gözlerini... emir verip
attırdı mabedinden beni...
II
kıtalar dolaştım...
mısırın piramitlerine takıldı gözlerim
soruşturdum ülkenin sahibi kimdir diye
tanrı firavundur dediler... şaşırdım kendimce
gidince yanıbaşına... yaverleri toplandı etrafıma
sen misin tanrı diye sordum herkesin ortasında
ben değilmiyim mısıra hayat veren... can alıp can veren...
hepsi benim, benim diye haykırdı...
üzüldüm haline... ve sordum yaratabilirmisin yoktan
bir sineği dahi...
sustu... dedim; senin tanrılığın bu kadar işte, katilsin
firavun... ellerin günahsızların kanı içinde...
darwine gittim...
sordum... siz nesiniz dedim
farklıyız dedi... ısrarla tekrarladı durmadan
sudaydık karaya çıktık ayaklarımızla
tabiattı bizi var eden... sudayken bize hayat verip
evrimi gerçekleştiren...
dedim farkınız maymun olmak mı insanlardan
biz evrimleştik siz ise hala saymaktasınız orada
ne farkınız var köleleşmiş siyah insandan dedi
sordum siz yapmadınız mı onları köle
sustu... dedim ki evrimleşmiş olsanızda
tavırlarınız hala aynı...
görmez, konuşmaz ve bilmezsiniz...
gittim kaçarcasına...
endülüsü gördüm uzaktan
dondu kaldı gözlerim
engizisyondu kana bulayan heryeri
din adına deyip katlettiler binlerce masumun tenini
ve şimdi uygar barbarlıklarında
özgürlük satıyorlar dünyanın her yanına
zihinlere zincirler vurup, sürüklüyorlar insanları
ardı sıra, açtıkları derin kuyuların yollarına...
III
bakan gözler olmamalıydı gözlerimiz…
vahşetlere, katliamlara…
görmeliydik… ve hareket etmeliydik içimizdeki inancımızla
kulaklarımız tıkanmasaydı keşke…
duyabilseydik… kırılmış ve incinmiş yüreklerin feryadını
susmasaydık… bu denli sessiz ve bu denli karanlığa mahkum kalmazdı
belki bu dünya…
çocuklar gömülmezdi diri diri toprağa…
uçurtma uçuran eller yerine taş atan eller olmazdı…
ve biz secde edenler…
kibirlenmeseydik nefsimizle… bu denli zillet altında olmazdık
düşünmeyi bırakarak başladı sağırlığımız…
taklid ederek bulaştı etrafımıza kör eden karanlığımız
içimizde herşey diyerek
esir olmazdık suskunluklarımıza…
parçalanmasaydı vücudumuz bu denli rahat olmazdık
yaşadığımız adaletsizliğin ortasında…