2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1394
Okunma
Cürmüm Yûsuf dolu bir testiyi kırmaktı…
Gün odur ki miladıdır her sızıntının
Al kana bulayan gömleğimizi!
Kırılan testidir; yâresi bizde
Asırlık sur olur sürura karşı.
Sonrası bir Yûsuf hasretine tutsaklık…
Sonrası bir perdedir şefkat nezaretine.
Kurtlarına yem olmak iradî hayallerin!
İntizar-ı ebedi, kahır yüklü gönülde…
Ve fani bir telakîdir zifafı.
Akar zaman, kavuşur ekvator iklimine.
Kurudu çeşmesi zehrin, sanırsın;
Sanırsın, galip geldik bu kutup özlemine!
Akar zaman, kavuşur tekerrür-i tarihe...
Çünkü cürmüm, Yûsuf dolu bir testinin ardından,
Öz destimle ruhumu paramparça etmekti!
Çetin, tövbesiz bir ihtilaldir intihar!
Destim testi kadar dolu değilken
Onu intikamdan mahrum bırakan…
Sorma sakın, cürüm de ceza da benim!
Dîlimde sır gibi hep inleyecek…
Bilmeyecek rengini… kimseler bilmeyecek,
Afâkımı terk etmez kor gibi envârının!
Ki fani bir telakidir, günün güneşe;
Envârının, böyle vakur, yüreğime inzali.
Bu nasıl bir cezadır; var mı kabına sığan?
Yıllar yılı doğamayan evladına sevdalı
-testi düştü;
Yûsuf koktu gülistan!
Refika Arslantürk
5.0
100% (1)