8
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1119
Okunma
Ah kaç körpe çocuk yüzü bakıyordu gözlerinden
Saçaklı yağmur ışıması…
Kim öğretebilirdi ki suya
Kıvrılıp bükülmeden
Geçmeyi topraktan,
Ve bulanmadan yol almayı
Eteklerine değmeden öfkenin
Keskin dilini bala banmayı
Bir bıçağı kim azmettirebilirdi sevgiye
Ölümden erken davranıp
Sevgilim, edindiğimi böldüğümde
Azalmıyorum korkma
Dağıttıkça köklerimi toprağına sevinin
Çoğalıyorum aksine
Gel acılarımızı eşitledim.
Hiçbir dağ kımıldamaz olduğu yerden biliyorum
Ancak her mevsim renk değiştirir
Soyunur, giyinir yağmurları ve güneşi
Yapayalnız görünse de gökyüzüyle birleşir
Ah kirpiklerin, tuzlu deniz yıldızı
Hangi yaşta unuttun beni, hala öyle bakıyorsun
Açık bıraktığımız sayfalara geri döndüğümüzde
Yarım kalmış satırları bitiremiyoruz
Odalar dar, acılar bol, yürek talan
Toy bir ömrü çocukluktan yaşlandırıyoruz
5.0
100% (6)