32
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2664
Okunma

“Sevdiğim arzımı demekçin sana
Bülbül söylediği dil gerek bana
Şu bağrım kül oldu hep yana yana
Onu söndürmeğe sel gerek bana” (Karacaoğlan)
Yâr, ben de arzımı demekçin sana
Yoluma dökecek gül gerek bana
Bir de aşk meyinden hep kana kana
İçip mest olacak hâl gerek bana
“Yandım yakıldım ben bir ateşlere
Vardım da takıldım ben bir neştere
Delindi ciğerim kapandım yere
Beni kaldıracak el gerek bana” (Karacaoğlan)
Üzme tatlı canın beyhude yere
Yangına bulunur elbet bir çare
Hele sevdiğini söyle bir kere
Dilden damlayacak bal gerek bana
“Haldan anlar isen haldaş olalım
Gurbet gezdi isen yoldaş olalım
Anasız babasız kardaş olalım
Ucu yar zülfünde yol gerek bana” (Karacaoğlan)
Derdim dinler isen candaş olursun
Soluma yatarak yandaş olursun
Gezsen damarımda kandaş olursun
Zülfüm okşayacak kul gerek bana
“ Karac’oğlan der ki Bayburt elleri
Esip esip bize gelir yelleri
Burmalanmış yar yüzünün telleri
Ona bağlayacak gül gerek bana! ” (Karacaoğlan)
Saadet de der ki giydim alları
Yakın etmek kolay uzak yolları
Karac’oğlan tezden aç da kolları
Sineye dalacak göl gerek bana
Saadet Ün - 09.04.2010
5.0
100% (12)