bir heyelan gibi içinde beni hapsettin,
kıvrılmış bir yılan gibi cemalimi resmettin,
dul bir meczubun ihtiyacısın,keşfettim
kötülükte nefersin,sahabesin;meşk ettim,
hayran oldum yapına,öncekinden tiksindim,
benleri yüreğinde çalkaladın,mantığında recm ettin,
utandırdın suretimi,yüzü koyun gezdirdin,
akbabalar cirit attı,sende sırtlan kesildin,
verecek neyim kaldı kadın,neden tarumar ettin?

-sen çok iyi bir insandın,tam dişime göreydin
hayatı tanımıyordun bilki seni çok sevdim,
fakat kararları veren,yazıp bozan ifrittim
yanlış tekkeye bağlandın,cehennemi gösterdim!



düşünki onca yağmur,onca fırtına
aşındırmıyor mabedinin taşlarını
kızıl ufkun kararlı keskin bir yalımıdır kaşların
batan güneştir uyurken gözlerin
ve uyandığımda geceye,
aydır en berrak haliyle,
gönül gözüne hak kazanmış,imtahanların...



-artık unut beni,
inanma sendeki hayal-i vahama,
su kalmadı bende
çölüm bile diyemem artık,
senle lanetlendiğim günden beri
içerim olmuş bir kemik,bir deri!




yine aynı zehir,
hiç güven olmaz sana
aynı kelebeğin kanat cıvıltısı,aynı masumiyet
beni suçluyorsun
oysa,
lanetlenen benim heyhat!


-ben hasanın karısı
cude’lerin cude’si
sen ehlibeytin davası,
ali’lerin ali’si

alay etmekte haklısın,
benimde eşdeğerdir sana bir yanım,
ne yaptıysan ben yol açtım
sen o zamanlar allak bullaktın.

-eehh kabullen artık,
hatalarda ortaktık
bu mantıksal bir ortaklık,
köpürüyor heryana,birikmiş haklı yanlarım!



son,
son sözüm elveda,
kıyamadım hiç sana,
kendi canımdan başka..



son,
sözünü öptümde koydum başıma
elveda yavrucum,
erkeğim,elveda!