7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1199
Okunma
Gördüm de gömdüm aklıma gözlerini
Öyle yalnız, öyle derin, öyle çocuk
Suna’m, Suna’m
Bakışların; son nefesini veren ceylan
Ananın koynu mermer,
Üç güvercin daha duvar dibinde, yaşı senden ufak
Kim bilir nerde şimdi, ya da hiç oldu mu baban
Başın ötede, geçiyorsun selviler arasından.
Kalkmıyor bulutlara, yeri yerinden oynatan gözlerin
Öyle kara, öyle delici, öyle yalnız
Belki de dökülmemiştir daha süt dişlerin
Suna’m, Suna’m
Satılmış düşlerin çok ucuza
Açılmıştır kapanmayacak yaran.
Hüzünlü bir akşam selamlar sanki
Yüzüne büyük gelen tebessümün ardından
Belinde kırmızı bayrak, salınıyorsun
Al bir gül misali mezarlıkta açan
Yalnızlığın kepeneğindir zira omuzlarında
Simsiyah bir bulut gibi akarken saçların
Başka bir ömrün avlusuna,
Çocuk ellerin kadın olacak ilk önce
Bırakırken uçurtmanı avuçlarından
Suna’m Suna’m
Sana mı kaldı kadınlık
kızgın, kırmızı bir gelinciktir
akan, bacakların arasından
5.0
100% (4)