5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1037
Okunma
bütün gün ocak başında çalışan ana
çevirir durur huzursuzca eksik dişlerinin arasında
kokusuyla tüm evi kaplayan fesleğenden kırdığı iki dalı
evinin çatısına çöken akşam karanlığı
tuzu kıt acısı fazla pişirdiği acele aşa
suda buruşmuş kil kokan elini daldırdığı
çatlak kavanozdan bir avuç tuz katar
iki baş kuru soğan ve bölünmüş ekmek sofraya geçmiş bebelerin aç ağlamaları
katılır yüreği kaynayan kazanın altında son demlerini yaşayan ateşe
nafile kalır közün rengi dünde
hüznün gölgesi çöker yanık yüzüne hiç yakışmayan
gök gözlerin düşürdüğü yorgun düşleri
11/4/7