0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1042
Okunma
Eğildi topraktan bir avuç kavradı baktı baktı
Kızıl renginde kim bilir ne hayaller saklıydı
Bulut ekmek zordu,
Heybede su bulunur muydu
Yukarı güneş kavruğu
Aşağı rüzgar yangını
Oturdu sınır taşına
Tütün tabakasını açtı
Sigarasını sararken gözüne kaçan tozla kıpırdadı
Kıpırdamasa sınır taşından farksızdı..
Koca öküz, kara saban yarım torba tohum
Vazgeçti ekmekten gerisin geri.
Kasketi gözünün önüne eğdi bir süre
Ne düşündüyse topladı her şeyi
Döndü köye...
Vakit dar, saat zamansız
Sekinin ucuna yarım oturdu
Yine sigaraya eli gitti, olur olmaz
Bulgur pilavı, turşu ve de ayran
Hem soluklandı hem yedi.......
Karar vermişti artık gidecekti dar akşam
Bir yorgan, bir çul yanına gerekli şeyler aldı
Gölgeler kaybolurken usulca köyden ayrıldı.
Gidiş farksızdı diğer gidişlerden
Bir yıldız atımı gurbet
Harcanan emek
Olacaktı döndüğünde ekmek
Baharı göremeyecekti köyde
Başağı tutamayacaktı elde
Umut büyütecekti gurbet elde.