Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Tevfik Tekmen
Tevfik Tekmen
VİP ÜYE

Ümit Askere Gidebilecek Mi

Yorum

Ümit Askere Gidebilecek Mi

( 2 kişi )

3

Yorum

0

Beğeni

5,0

Puan

1440

Okunma

Ümit Askere Gidebilecek Mi

//Duvarda bir fotoğraf//

Belinde palaskası
Kasaturası matarası
Üniformalı sırtında
Silahı var asılı

Sivas şehriymiş ilk kışlası
Sonra Kars’ın Sarıkamış’ı
Anlatmıştı küçükken anası
Fotoğraftaki, onun baba



Anası diyordu;
Vatan borcu namus borcu
Parayla pulla ödenmez
Askere gitmeyen birine
Erkek bile denmez

Babası diyordu;
Namusunu beklemeyeni
Köydeki yari beklemez
Askerlik yapmayan birine
Zaten kız verilmez


O zaman küçüktü Ümit; can kulağıyla dinliyordu.
Bildiğini bilmeseler bile; o, her şeyi biliyordu…


Cennetteymişiz ilk önce. Yasak elmadan yemişiz ve suç işlemişiz. Tanrı o zaman; gidin demiş ve göndermiş. Bundan sonra dünyada yaşayın. Yaşarken sınanın. Bilin ki; kazanan yeniden cennete gelecek ve orada kalacak. Kazanamayan, cehenneme girecek ve cayır cayır yanacak…

Artık biz, dünya yüzünde yaşayan birer canlıydık. Yani insandık. Babamız Adem’di, anamız da Havva. Aynı babadan olma, aynı anadan doğma; hani kardeştik kim sorarsa…

Yasak elma burada da varmış
İnsanlar bunu paylaşamamış
Böylece düşmanlık başlamış

Keşke kardeşlik bozulmasaydı!
Keşke savaşlar çıkmasaydı!
Ve silah icat olmasaydı…

Namlular ateş kussun, kim ister?
Kan akmasını kim ister?
Ama,
Birileri istemiş ki;

Silahları kuşanmışlar
Etrafımızı kuşatmışlar
Batıda balkanlar. Kuzeyde Kafkaslar. Doğunun Sarıkamış’ı, güneyin Mezopotamya’sı…
Dört koldan saldıracaklar
Bizi ham yapacaklar

Zayıf anımızı yakalamışlar ve saldırmışlar. Ne yapsın saldırılanlar? Onlar da savaşmışlar…

//Fotoğrafın yanında eski bir fotoğraf//

Belinde ip kuşak, yok palaskası
Yamalı pantolonla yırtık hırkası
Çarıksız ayakları ve boş çantası
Yattığı yer Gelibolu yarımadası

O da;
Ümit’in, babasının baba



Büyük bir fabrikada
Sönmüş fırının altında
Tozlu kablo raflarında
Emin, Ergin, Mustafa

Onlarla çalışmıştım
Ümit’i o zaman tanımıştım
Yaşı çok gençti
Belki yirmiydi, belki yirmi iki

Evli değil bekarmış
Askerlik filan yapmamış


Bir gün celp gelmiş kendisine.
“Ben küçük bir askerim. Sınırlarda gezerim. Vatanıma göz dikeni. Çizmem ile ezerim…” diye diye, gitmiş askerlik şubesine.

Sormuşlar, sual etmişler
Kim olduğunu bilmişler
Soyun bakalım asker
Muayene edelim demişler

Ümit; biraz şişmanca ama askerlik yapmasına engel değil. Zaten korktuğu da bu değil. Gözleri kusurluymuş ve kalın camlı gözlük takıyormuş. Çok kimse kendisine; “seni almazlar” diyormuş.

“Vatan borcu namus borcu abi!”

Vatan sevgisi çokçaydı
Yüreğinde de inancı
Galiba dert olacak başına
Şu camların kalınlığı

Birisi akıl vermiş kendisine
Demiş git bir gözlükçüye
Gözlerine lens taksınlar
Muayeneye öyle gir diye

Lens taksa ne olacak
Foyası sonra çıkacak
Kandırmış olsa bile onları
Kendine anlatamayacak

Gözlükleri çıkarıp cebine salmış
Muayenehaneye öyle dalmış
Genç bir tabip masada
Işıklı pano karşıda

“Oku” bakalım demiş ona. Gözlerini kocaman kocaman açıp bakmış. Ama önünde sis perdesi varmış. Ya tutarsa deyip sallamış. (A)yı (B) yapmış. Ama tutmamış. Bir atmış olmamış. İki atmış olmamış. Burnunda gözlük izi var zaten; doktor, hemencik anlamış. Demiş ona; “gözlükleri takta öyle bak, gör bakalım ne olacak!”
Şaşırmış…
Yalancının mumu yatsıya kadar; yakalandığını anlamış. Sonra kızarmış, bozarmış…

Cebinden çıkarıp takmış.
Bu sefer doktor şaşırmış.
Demiş;
“Asker, böyle olmaz! Görmeden yol bulunmaz. Hedefse hiç vurulmaz! Bu yüzden senden asker olmaz…”
“Olur!” demiş, diklenmiş.
“Olmaz!”
“Gözlük takıp bakarım. Hedefe öyle çakarım.”
“Olmaz!”
“Olur!” demiş, diklenmiş. “Neden ki, gözlük takmak yasak mı?”
“Olmaz!”
Olurdu, olmazdı, derken anlamış; bu iş inatla olmayacak. “Askerlik yapmak istiyorum” deyip, başlamış ağlamaya. Bu sefer de doktor üzülmüş. Elini omzuna atıp; “gel bakalım” demiş ona, “gidelim başkanın yanına.”
Gitmişler, girmişler odasına.
“Otur…” demiş başkan ona, “biz, diyeceğimizi diyelim, sen de dinle ve anla…”

Anlatmışlar da anlatmışlar
Ağlayan Ümit’i avutmuşlar
Son kararı onlar versin deyip
Onu İstanbul’a yollamışlar


//Mola vermiştik. Şeffaf bir muşamba, tahta masanın üstünde. Semaver ve kağıt bardaklar onun üstünde. Tozlu banklara oturmuştuk. Hepimiz işçiydik; kir ve pas içinde. Yorulmuştuk. Çay içip dinleniyorduk.

Ümit, anlatıyordu.
İkide birde de;
“Gideceğim.” diyordu.
Cigara tüttüren Mustafa da ona;
“Ulan salak!” diyordu.
“Göreceksiniz gideceğim! Gideceğim eninde sonunda…”
Irak dağlarında askerlik yapmış Mustafa da, garip garip gülüyordu ona...//


İnat etmiş, gidecek. Gitmiş. Askere değil, İstanbul’daki askeri hastaneye. Aslında inat değil ettiği, gurur meselesi. Bir de büyük hastanenin büyük doktorlarına muayene olacak, sonra asker olacak…
“Vatan borcu namus borcu abi! Dedem Çanakkale’de savaşmış. Şehit nişanı takmış ve orada yatmaktaymış. Babam askerliğini, doksan bin askerin karlar altında kaldığı Sarıkamış’ta yapmış. Ben de yapacağım!
Vatan borcu parayla ödenmez. Askere gitmeyene erkek denmez. Zaten öyle birine, kız bile verilmez.
Gideceğim abi! Ben de gideceğim…”

Bir doktor varmış, binbaşıymış
Gözlerine bir güzel bakmış
Ölçmüş, biçmiş, tartmış
Sonra
“Üzgünüm” manasında başını
Sağa sola sallamış

Ümit, meseleyi anlamış ama gene de umudu varmış. Binbaşı, başka bir binbaşıyı çağırmış. Miyop gözlere bir de o bakmış. O, başını sağa sola sallamamış ama “ne yapsak” dercesine, öteki doktora bakmış. İki doktor birbirine bakarken; umut yok galiba diyen bizim Ümit de, ağlamaya başlamış.

“Üzülme evlat!” demişler ona. Sevmişler, teselli etmişler. Askerden kaçmak için çürük raporu peşinde koşan sahtekarların var olduğu bir ülkede, askere gidemiyorum diye ağlayan Ümit’e; “aferin asker!” demişler.


Görme kusurluğu varmış
Büyük numaralı sayılar
Sınırlarda dolaşmaktaymış

Öyle yazacaklarmış rapora
Sonra sunacaklarmış kurula
Karar oradan çıkacakmış

Yani, bir umut varmış hala



Ümit, ümit ediyor. Hala bekliyor. Çünkü çok istiyor. “Göreceksiniz!” diyor, “gideceğim. Eninde sonunda gideceğim. Ben çürük değilim. Silah vermeseler bile, o elbiseyi giyeceğim…”

//Ne dersiniz? Ümit, askere gidebilecek mi?//

(Çanakkale şehitlerinin anısına...)

Tevfik Tekmen. 10/Mart/2010
Lüleburgaz*

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

Ümit askere gidebilecek mi Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Ümit askere gidebilecek mi şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ümit Askere Gidebilecek Mi şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
_a
_aşıkvehbi_, @-asikvehbi-
18.3.2010 22:34:44
azmin elinden ne kurtulabilir ki?tevfik bey güzel şiirinizi kutlarım saygılarımla
paintbolcuşair
paintbolcuşair, @paintbolcusair
18.3.2010 22:21:27
5 puan verdi
çok güzeldi hocam vatana sahip çıkmak gelecege sahip çıkmaktır inşallah askere gider bu arada mükkemmeldi msne adresiniz varsa adresime yollarmısınız.
cemalus
cemalus, @cemalus
18.3.2010 22:20:52
5 puan verdi
Görme kusurluğu varmış
Büyük numaralı sayılar
Sınırlarda dolaşmaktaymış

Öyle yazacaklarmış rapora
Sonra sunacaklarmış kurula
Karar oradan çıkacakmış

Yani, bir umut varmış hala


***
Ümit, ümit ediyor. Hala bekliyor. Çünkü çok istiyor. “Göreceksiniz!” diyor, “gideceğim. Eninde sonunda gideceğim. Ben çürük değilim. Silah vermeseler bile, o elbiseyi giyeceğim…”

//Ne dersiniz? Ümit, askere gidebilecek mi?//

Kutluyorum Tevfik Tekmen hocam güne özel çok güzel yazmışsın kutluyorum yazan yüreğini
sevgi ve saygılarımla sağlıcakla kalınız.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL