Ben kırkını aşmış
Bir delikanlı
Sen taze baharın
Ilık esen rüzgarı
Cennetten sürgün bir huri
Torosların ela gözlü ceylanı

Güya ben sana aşıkmışım
Şiirler yazar, şarkılar okurmuşum
Kokun sinmiştir, ayak izin vardır diye
Sokaklarında dolaşırmışım
Güya ben sana aşıkmışım

Senin okumadığın hiçbir şiiri
Ben yazmadım
Dinlemediğin hiçbir şarkıyı
Ben söylemedim

Ben değildim senin rüyalarını bölen
O yakışıklı beyaz atlı
Ben değildim gözlerine bakıp
Yüreğini bir gül yaprağı gibi
Sana uzatan
Ben bilirim haddimi
Rüyalarına bile girmem
Bölmem gecelerini

Ben ki;
Kaybolmuşum gecenin karanlığında
Sıkışmışım yerle gök arasında
Yıllara yenik düşmüş de bedenim
Yüreğim hala o deli çağında

Ah! benim deli yüreğim,
Hırçın bir tay gibisin
Bahar geçmiş sen hala koşarsın
Aşk çarmıhına gerilmiş yay gibisin
Dokunsalar koparsın
Patlamaya hazır volkan
Gizlenmiş günah gibisin
Anlaşılmaktan korkarsın

Sen, ya sen;
Sen Leyla, sen Şirin, sen Sevdasın
Çocuklar kadar hassas yüreğin
Göz yaşların kadar safsın
Göklerden inen bir melek
Periler aleminde en güzelsin
Sen gönüllerde yaşayan baharsın
Benim için;
Katlime hükmedilmiş ferman
İçimdeki gizli günahsın

Ey torosların ceylanı !
İnce bakışlı, gece gözlü maralım
Korkma, bu sevdayı bir ömür
Yüreğimde saklarım
Mezarda kurusun göz yaşlarım
Haykırsa da adını
Sonsuza dek mezar taşım

Ey maralım !
Sonu yok’ ki bu sevdanın

Ben artık susmuşum
Güya ben sana aşıkmışım