Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
sabitince
sabitince

KOŞUN TÜRK GENÇLERİ, KOŞUN

Yorum

KOŞUN TÜRK GENÇLERİ, KOŞUN

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1783

Okunma

KOŞUN TÜRK GENÇLERİ, KOŞUN

Güzel ülken tehlikede
Koşun Türk gençleri, koşun
Hainler dolu ülkede
Koşun TÜRK gençleri, koşun

Atamızın emaneti
Ceddin kurdu bu devleti
Bitirelim ihaneti,
Çoşun Türk gençleri, çoşun

Dil uzatıyor orduma
Göz dikmiş cennet yurduma
Hiç bakmadım ki ardıma
Düşün Türk gençleri, düşün..

Bela ise belalıyız
Sevda ise sevdalıyız
Fatihlerin evladıyız
Haşin Türk gençleri, haşin...

Ölüm bize düğün gibi
Açlık bize öyün gibi
Durma öyle döğün gibi
Pişin Türk gençleri, pişin

Uzun İnce yollardayız
Niye ayrı dallardayız
Tarihde hep dillerdeyiz
Şaşın Türk gençleri, şaşın...

sabit ince-Kayseri
16-3-2010

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
Koşun türk gençleri, koşun Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Koşun türk gençleri, koşun şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KOŞUN TÜRK GENÇLERİ, KOŞUN şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
turhansahin
turhansahin, @turhansahin
13.11.2010 20:08:15


Herikli Aşiretinde Kız isteme adeti üzerine olan yazınızı ilgi ili okudum. Ben de Herikli Aşiretinden evliyim eşim Köşektaşlı. Facebook üzerinden size bir mesaj göndererek şiirlerim üzerine sizin kıymetli eleştirilerinizi almak istemiştim ama ben internet kullanmak konusunda pek becerili değilim sanıyorum onun için olacak size ulaşamadım. Ben Nevşehir Avanos Sarılar Kasabası 1957 doğumluyum. Aynı kuşak sayılırız. Ankara'da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında görevliyim. Aynı zamanda edebiyatdefteri üyesiyim lutfedip şiirlerimi edebiyatdefteri sitesinden okuyup eleştiri ve tavsiyelerinizi bildirirseniz memnun kalırım.

Çanakkalede yaşayan şair Mustafa Bercin'i sanıyorum tanıyorsunuz. Mustafa Beyin Web sayfasında isminize tesadüf ettim. Yazma iştahınız ve verimliliğiniz bizlere yol gösteriyor. Telefon görüşmesi yaparsak sevenirim Telefonum (0 505 904 46 15)

Hece vezni konusunda düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız çok sevinirim. Milli veznimiz olması dolayısı ile hece vezninin çağdaş imgelerle ve günlük yaşam ve değerlerimizle işlenmesi ve yaygın olarak kullanılmasından yanayım. Bu konuda benim düşüncem kısıca şöyle:

Divan Şiirimizi yeniden ihya etmek belki mümkün olmayacak fakat yeni bir anlayışla ve yeni bir beğeni ile gençliğimizle ve halkımızla buluşturmak mümkün olabilecektir.
Bu düşünceden hareketle hece vezni ile yazdığım GAZEL denemelerimi eleştirilerinize sunuyorum.

İlgileneceğinizi ümit ediyorum. Saygılarımla.

Turhan Şahin


e-posta:


Gelir

Hakka saygı duyan sıradan gelir.
Aç gözlü olanlar aradan gelir.

Emek harcamadan zengin yaşayan
Değirmenin suyu nereden gelir.

İçin için yanar tükenir odun
Karanlığa ışık çıradan gelir.

Denizin ırmağa çağrısı var ki;
Boz bulanık sular karadan gelir.

Hayatı, insanı, yanlış anlayan
Sanırsın mutluluk paradan gelir.

Vicdan adaletin özü sayılır
Kişinin erdemi buradan gelir.

Kendine zulmeden nice haydudun
Gelirse hakkından Yaradan gelir.

Turhan Şahin



Olursa

Dere yatağına sakın ev kurma,
Sel alır götürür taşkın olursa.

Fırıncı ekmekte ehil sayılmaz,
İçi hamur dışı pişkin olursa.

Şehirde yaşayıp köylü kalanın,
Acınır haline şaşkın olursa.

Yılkıya saldığın atı git getir,
Aşırır dağları eşkin olursa.

Menzile eremez her yola çıkan,
Ahlâkça, edebce düşkün olursa.

Mülküm var diyerek övünme boşa,
İçi sevgilisiz köşkün olursa.

Bizler bu âlemi seyrâna geldik
Doyulmaz tadına coşkun olursa.

Değişme dünyayı köhne cennete,
Servi boy, bal dudak aşkın olursa.

Turhan Şahin

Bilmez

Tuz ekmek hakkını banmayan bilmez.
Temizlik imandan yunmayan bilmez,

Senin kıymetini zülfü perişan,
Aşkınla tutuşup yanmayan bilmez.

Gönül mihrabına yazıp adını,
Her zaman her yerde anmayan bilmez.

Çölün yağmurunda bir hikmet gizli,
Leylâ diye içip kanmayan bilmez.

Sana giden yolun mihnetini dost,


Gönülden Geçenler

Eşya baskısından kaçabilseydim
İnciyi denize saçabilseydim

Sana giden yolun mihnetini dost
Uçaktan, trenden inmeyen bilmez.

Efil efil poyraz kokunu taşır,
Yönünü kuzeye dönmeyen bilmez.

Şahım elleriyin güzelliğini,
Kuş olup avcuna konmayan bilmez.

Seheryıldızından bir sır öğrendim,
Güneş doğar iken sönmeyen bilmez.

Turhan Şahin


Saçlarıyın durulama suyunu
Ölümsüz olurdum içebilseydim

Akıl fikir aramızda bir engel
Gönül makamına geçebilseydim

Tar u mar eylemiş zülfünü rüzgâr
Gümüş tarağınla açabilseydim

Zalim felek gösterirdim gününü
Yerini yurdunu seçebilseydim

Niyetlenmiş Cânân yaylaya göçe
Hüması olurdum uçabilseydim


Turhan şahin



Bulamadım

Cânânımdan özge can bulamadım
Menzilin sonunda han bulamadım

Karanlık geceler bitmek bilmedi
Sabrıma sığındım tan bulamadım

Hekimler çaresiz kaldı yarama
Bir damlacık olsun kan bulamadım

Koyun kuzu verdi yüce Yaradan
Boynuna takacak çan bulamadım

Emeklerim zayi oldu dünyada
Nâdânlar içinde şan bulamadım

Zamanı durdurmak geçti gönlümden
Meğer gafilmişim an bulamadım

İnsana yaraşır bir hal aradım
Hüsnü zandan alâ zan bulamadım


Turhan Şahin

Gelmedi

Nice güzel geldi geçti dünyâdan
Şahım gibi keman kaşlı gelmedi

Üzüm dese seyrânına doyulmaz
Kiraz dudak inci dişli gelmedi

Merhameti bakışında bir ışık
Kirpiği nem gözü yaşlı gelmedi

Usul boyu hayrân eder herkesi
Edeb bilir ağır başlı gelmedi


Her neye dokunsa kokusu siner
Böylesine eli işli gelmedi

Turhan Şahin

Diye
Ayıptan uzak dur bilinir diye
Güvenme yanlışa silinir diye

Yığınak yapmadan harbe girmişsek
Umut etmeyelim gelinir diye

Yanlışı yaparken bir düşünelim
Sonra halimize gülünür diye

On iki kilitli kapı yaptırdık
Evdeki eşyamız çalınır diye

Mesleksiz yığınlar kentlere dolduk
Ekmek aş orada bulunur diye

Halkın ahlâkına küf düşürene
Hesabı sorulmaz alınır diye

Bir vatan bıraktı atalarımız
Ödümüz kopuyor bölünür diye

Turhan Şahin

Ellerin

Merhametten yana bakmış ellerin
Karanlığa ışık yakmış ellerin

Zevk verir insana izlemek Şahım
Kırlangıç kanadı takmış ellerin

Bahçenden dostuna taze gül sundun
Cânân kırmızı gül kokmuş ellerin


Beş parmağın beşi aynı hizada
Suları avcunda bükmüş ellerin

Kalem parmakların ahenk unsuru
Halılara nakış dökmüş ellerin

Bir leylak fidanı aldım götürdüm
Zarafet sembolu dikmiş ellerin

Adalet asalet erdemin senin
Neyi pay etmişsen hakmış ellerin

Rüya düş arası öpeyim dedim
Açtım ki gözümü yokmuş ellerin

Turhan Şahin

Olsaydım

Hep gönlümden geçti munis-i cânım
Beben olamadım baban olsaydım

Karışsaydım emeğine terine
Yorgun ayağına taban olsaydım

Ben çaresiz kaldım sen dağda kaldın
Sığındığın evde soban olsaydım

Bir hoyrat rüyanda öptüyse seni
Gonca dudağında çıban olsaydım

Şimdilerde Başkent haydut yatağı
Yitirip aklımı yaban olsaydım

Devlet ricalinden sıtkım sıyrıldı
Toros dağlarında çoban olsaydım

Turhan Şahin

Üzere

Çektiğim çileler az geldi bana
Gönül çıkmaz yola sapmak üzere

Herkes meşrebince bir hayat yaşar
Avcılar avını kapmak üzere

Mermeri kıymetli bir dağa çıktım
Yârin heykelini yapmak üzere

Gölgeni sakladım pamuk içine
Akşamdan sabaha öpmek üzere

Yüzüme bakanlar sakin sanıyor
İçimde fırtına kopmak üzere

Turhan Şahin
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL