11
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1336
Okunma

Sus gecesine düştüm
Rüzgar yıllarından
Ey ağıdım ört üstümü denizle
Şehir bakar bir ihtiyar benizle
(sus gecesine dönüş)
Limon bahçelerinde bir rüya gördük erken
Uyandık şafak ile baktık uzun yollara
Rüzgar dağıttı bizi parçalanamdık derken
Bir kaç çırpınış kattık parçalanan yıllara
Yıldırımlar susunca çağlayayım mı Anne
Bir şiir gibi hazin ağlayayım mıAnne
Sus gecesine düştüm
Fotoğraflardan...
Yola çıktım siyah beyaz karlı bir kışa
Ben yıldızlar bıraktım o çıkılmaz yokuşa
Rüzgar gülü şiirlerini topla
Çıkar öfkeni satırlardan
Himalaya 848 metreyi tokatla
(sus gecesinde ölüş)
Ellerimizde güneş ve kuzey ışıkları
Veda saatlerinde gözbebeklerimde buz
Selamlardım çocukken hep giden yolcuları
Şimdi sevdadan yana ne kadar da yoksuluz
Yıldırımlar susunca çağlayayım mı Anne
Bir şiir gibi hazin ağlayayım mı Anne
Sus gecesinde ölmüştüm
Sokratesin imgelerini sırtımda
taşıdığım gecede
İnfaz olmuş pencerede
Kınından sıyrılmış paslı bir hançer
Mahşerin mahşerinde
Yüzümdeki tebessüm ölüm kadar harika
Uçuruma selam durur şahika
Ayşegül Aşkım Karagöz
(rüzgar çanları)
5.0
100% (6)