17
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1989
Okunma

harabelerde bile görenleri şaşırtacak kadar
güzel çiçekler açar
bu bir ayrılık hikayesi
bir adam ile bir kadın
yıllar sonra ilk kez görüşeceklerdi
adam sevdiği kadını bir tren istasyonunda beklemekte
geceden içtiği üç şişe şarapla heyecanını gizlemekte
delice yağan yağmurun önünde şaşkın
geç kalır trenin gelişine
kadın elinde çantası
yağmura ve adama dargın
burcu burcu alkol kokan sevgiliye bakar kalır kadın
zamanın acımadığı / sefil / yıkık dökük bir adam
der ki / seninle yapamam
elinde çantası uzaklaşır
adam kadının arkasından söyler / bakalım ne söyler
isteksiz bir fırtına ertesi / düşlerim alkolle silikleşti
unuttuğum yüzümle / bekledim seni
yağmur öylesine şiddetliydi ki
yetişemedim
yahut korktum da geciktim
siyahlara bürünmüş kirpiklerinde bensiz gidişi gördüm
gitme / ellerinsiz olamam artık bu sahilde
martıların her biri kızıl bir ok salıyor göğsüme
gittin
yalvardım / yine gittin
ta uzaktan seni takip ettim
sözlerim askıda kalırken
saçlarından utandı kentim
sen bende olan her vasfı kilitlesen bile
suçluyum sevgilim
ben kendimden habersiz eksildim
ellerim değmek istiyordu yüzüne
seni alıp dalıp gitmek istiyordum
her tümcem dolanıyordu en eski yolları beceriksizce
biliyordum sağırdın sevgime
bakışlarım korkarak kaçıyordu gözlerinden
bir cenaze kadar soğuktum sende
ta uzaktan seni takip ettim
rüzgar benden yakındı saçlarına
dalgalar delicesine koşuyordu sana
bir taksi yaklaşıyordu seni almak için
kıskançlıktan ölmek üzereydim
sen benden başka herkese gülümsedin
dedin ki / o adam sen değildin
oysaki ben benim
sadece eksildim